Bursa'dan yükselen yıldız Sefer Canbaz
Kırmızı Oda, Ölüm Vakti, Toprak ile Fidan ve Ömer dizilerinde aldığı rollerle tanıdığımız ve Aşk-ı Memnu eserinin tiyatro uyarlamasında Behlül'ü oynayacak olan genç oyuncu Sefer Canbaz ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik.
Genç yaşına rağmen dikkat çeken performanslarıyla adından söz ettiren Sefer Canbaz, televizyon ve tiyatro dünyasında emin adımlarla ilerliyor. Bursa'da doğup büyüyen genç oyuncu Sefer Canbaz ile kariyer yolculuğunu, yeni projelerini ve oyunculuk anlayışını konuştuk.
Oyunculuğa ilginiz nasıl başladı ve Tümay Özokur Akademisi’nde aldığınız eğitim kariyerinizi nasıl etkiledi?
Çocukluğumdan beri izlediğim film ve dizilerdeki karakterler beni derinden etkiledi. Zamanla kendimi o hikâyelerin içinde hayal etmeye başladım. Yakın çevremin de yönlendirmesiyle oyunculuğa adım attım ve eğitim almaya karar verdim. Bu noktada Tümay Özokur ve Akademisi ile tanışmam benim için bir dönüm noktası oldu. Orada aldığım eğitim, sadece teknik anlamda değil, vizyon olarak da beni geliştirdi. Kariyerimin şekillenmesinde büyük rol oynadılar, iyi ki yollarımız kesişmiş.
Bursa’da büyümek, hem özel hem de profesyonel hayatınızı nasıl şekillendirdi?
Bursa’nın büyük ve kültürel açıdan zengin bir şehir oluşu, sosyal çevremi ve bakış açımı şekillendirmemde oldukça etkili oldu diyebilirim. Şehrin İstanbul’a olan yakınlığı ayrıca önemli bir avantaj. Bir yandan fırsatlara erişimim kolaylaştı, diğer yandan da kendi köklerimle bağımı koparmadan ilerleyebildim.
Kırmızı Oda dizisiyle tanındınız. O dönemi ve Ömer karakterini canlandırdığınız zamanları anlatır mısınız?
Kırmızı Oda, benim için unutulmaz bir başlangıçtı çünkü ilk set deneyimimdi. Süreç kısa olsa da setteki atmosfer sayesinde çok şey öğrendim. Özellikle yönetmenimiz Cem Karcı'nın yaklaşımı ve yönlendirmeleri benim için çok değerliydi. Bu tecrübe sayesinde kendime olan güvenim arttı. Daha sonrasında Ömer dizisinde de tekrar birlikte çalışmış olmak benim için çok keyifliydi.
Toprak ile Fidan dizisinde Ali Günce karakteriyle nasıl bir deneyim yaşadınız?
Aslında canlandırdığım her karakterin benim için ayrı bir yeri var, ama Ali Günce hepsinden biraz farklıydı. Şimdiye kadar en uzun süre hayat verdiğim karakter olduğu için, onunla kurduğum bağ da daha güçlüydü. Bir karakteri ne kadar uzun süre yaşarsanız, onunla o kadar derinleşiyorsunuz. Ali ile geçirdiğim zaman da bana hem mesleki anlamda hem de kişisel olarak çok şey kattı.
Oyunculuk kariyerinizin dönüm noktası olduğunu düşündüğünüz bir an var mı?
Aslında tam da içinde bulunduğum bu dönem, kariyerim açısından bir dönüm noktası diyebilirim. Çünkü ilk kez bir tiyatro oyunuyla sahnede olacağım. Tiyatro sahnesinde olmak benim için büyük bir heyecan. Seyirciyle birebir o bağı kurmak, enerjiyi o an hissetmek tarif edilemez bir deneyim olacak.
Şu an üstlendiğiniz yeni projelerden bahsedebilir misiniz? Aşk-ı Memnu tiyatro uyarlaması ve Aşka Mahkum dizisi hakkında neler söyleyeceksiniz?
Bu sezon, Çiğdem Tunç Tiyatrosu’nun sahneleyeceği Aşk-ı Memnu uyarlamasıyla ilk kez bir tiyatro oyununda sahne alacağım ve Behlül karakterini canlandıracağım. Benim için hem büyük bir onur hem de eşsiz bir fırsat. Deneyimli ve değerli isimlerle aynı sahneyi paylaşacağım için şimdiden heyecanlıyım. Diğer yandan, Nöbetçi Yapım imzalı Aşka Mahkum dizisinin çekimleri de oldukça keyifli geçti. Genellikle Muğla’nın Dalyan bölgesinde, yaklaşık dört ay süren yoğun ama bir o kadar da eğlenceli bir çalışma dönemiydi. Ortaya çıkan işin enerjisinin izleyiciye de geçeceğine inanıyorum.
Farklı mecralar (dizi, sinema, tiyatro) arasında geçiş yaparken oyunculuk stilinizde nasıl bir adaptasyon süreci yaşıyorsunuz?
Şimdiye kadar ağırlıklı olarak dizi projelerinde yer aldım ve bu mecranın dinamiklerine alışığım. Ancak ilk kez tiyatro sahnesinde yer alacağım için tabii ayrı bir heyecan taşıyorum. Kamera karşısında edinilen tecrübe ile sahnedeki canlı performans arasında elbette farklar vardır, ama oyunculukta esnek olmaya inanıyorum. Her yeni mecra, oyunculuğa farklı bir pencere açıyor ve ben de bu farklı alanlarda kendimi sınayarak geliştireceğimi düşünüyorum.
Bir sinema filminde oynayacak olsaydınız hangi yönetmen ile çalışmak isterdiniz?
Bu soruya net bir isimle cevap vermek benim için gerçekten zor, çünkü ülkemizde birbirinden kıymetli birçok yönetmen var. Her birinin anlatım dili, yaklaşımı farklı. Bu yüzden birçok yönetmenle çalışmak, onların dünyasına tanıklık etmek ve o yolculuğun bir parçası olmak isterim. Ancak bir isim vermem gerekirse, yurt dışından Christopher Nolan’ı söyleyebilirim. Filmlerini defalarca hayranlıkla izlediğim bir yönetmen.
Oyunculuk dışında nelere vakit ayırıyorsunuz? Hobileriniz ya da başka ilgi alanlarınız var mı?
Oyunculuğun dışında sosyal bir insanım. Ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirmek bana keyif veriyor. Bir Bursalı olarak kış aylarında dağda kayak yapmayı seviyorum.
Oyunculuğunuzun dışında bir alanda kendinizi geliştirmek isteseniz ne olurdu?
Spor hayatımda her zaman önemli bir yerde oldu. Oyunculuk yapmasaydım mutlaka bir spor dalında profesyonelleşmek isterdim.
Berk Asıl