Kolay yiyeceğe alışan ayılar doğayı tehdit ediyor
Son zamanlarda ormanda yiyecek bulmakta zorlanan ayılar şehir merkezlerine kadar inerek insanların artıkları ile beslenirken, Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Cihan doğaya büyük katkıları olan ayıların kolay eriştiği yiyeceklere alışmalarının çok ağır sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Son zamanlarda Türkiye’de sıklıkla görülen şehre inen ayı görüntüleri önemli bir problemi de beraberinde getirdi. Vahşi yaşamdaki ekosistemin bir parçası olan ayıların insan artıklarından beslenmesi, doğadaki dengeyi bozma ihtimalini ortaya çıkardı. Doğal ortamlarında çoğunlukla bitkisel kaynaklardan beslenen ayılar, yedikleri meyvelerin tohumlarını sindiremeyerek dışkı yoluyla doğaya tohum ekiyor. Bu şekilde kendi besinlerini kendi üreten ayılar, son zamanlarda ormanlarda insanların tahribatı nedeniyle yiyecek bulmakta güçlük çekerek insan artıkları ile hayatta kalmaya çalışıyor. Ayılar bu süreçte tohumların taşınmasına da katkı sağlayamıyor.
"Doğada ormanı zenginleştiriyorlar"
Ayıların yiyecek bulmak için ormanlarda uzun mesafeler kat ettiğini belirten Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Cihan, ayıların zeki bir hayvan olduğunu belirterek, insanların yaşadığı alanlarda kolay yiyecek bulmaya alışacaklarını ve bunun sonuncunda doğadaki ekosistemin zarar görebileceğini ifade etti. Ayıların doğal alanlarında yedikleri meyvelerin tohumlarını sindiremeyerek dışkı yoluyla birçok bitki yetişmesine katkı sağladıklarını söyleyen Cihan, “Ayıların doğaya karşı çok büyük görevleri var. Çok zeki hayvanlardır, bağırsakları kısadır, böylece doğada yedikleri meyvelerin tohumlarını sindiremezler. Uzun mesafe kat ederek tohumları dışkı yoluyla toprağa bırakırlar. Doğada ormanı şekillendiren ve zenginleştiren ayılardır. Besinlerin yüzde 90 ila 95’ini yeşillikler ve meyveler oluşturur. Kış uykusundan uyanan ayılar genelde otlar. Diğer besinleri ormandaki leşlerdir. Leşleri daha kolay bir şekilde yiyebilirler. Bu şekilde ormanlarımızı da temizlemiş olurlar” şeklinde konuştu.
"Şehirlere mecburiyetten geliyorlar"
Ayıların doğal ortamlarının birçok nedenden dolayı tahrip edildiğini ve yiyecek bulamadığı için mecburiyetten şehre indiğini söyleyen Cihan, “Ayılar vahşi hayvanlardır. Vahşi hayvanların hangisi olursa olsun evcilleştirilmemesi gerekir. Onlar doğaya, vahşi yaşama ait hayvanlardır. Bu onların suçu değil, insanoğlunun suçu. Alanlarının tahrip edilmesi, insanların bir şekilde onların bölgelerinde olması nedeniyle doğal yiyeceklerini bulamayınca mecburen daha kolay olan insanların çöp kutularına veya etrafa bıraktığı yiyecekleri tüketebilmek amacıyla geliyorlar. Koku duyuları çok gelişmiştir ayıların, kilometrelerce öteden bir yiyeceğin kokusunu alabilir. Bu yiyecekte insanların yaşadığı yerde varsa mecburen gelecektir. Aç bir ayı yavrularını veya kendini doyurmak için mutlaka bu riski alacaktır” dedi.
"İnsanlardan yiyecek talep etmeyi öğrendiler"
İnsanlar tarafından beslenmeyi öğrenen ayıların bunu artık bir alışkanlık haline getirebileceğini ifade eden Cihan, “İnsanların özellikle patikalarda yürüyüşlerini yaparken ayılarla karşılaştıklarını, sonrasında yanlarında bulunan yiyecekleri verdiklerini duyuyoruz. Ayılar bunu öğrenme durumu olarak koşullanıyor. İnsan belki kendini koruma amaçlı yiyeceğini ayıya atıyor ama ayı bunu öğreniyor. Öğrendikten sonra her insan geçişinde bunu talep edecektir. Böylece ayıların insanlara karşı duyduğu çekimserlik azalmaya ve yok olmaya başlayacak. İnsana daha fazla yaklaşmaya başlayacak, bu da onun doğasında olmayan bir şeydir. Bu şekilde biz vahşi yaşamın dengesini bozmuş oluyoruz” diye konuştu.
"Popülasyonda artış var fakat türü tehlikede olan hayvanlar sınıfında"
Ayıların Türkiye’deki ormanlarda popülasyonunda artış olduğu için şehirlere daha çok indiği algısının yanlış olduğunu belirten Cihan, “Türkiye geneline baktığımızda bir artış var ama türü tehlikede olan hayvanlar sınıfındalar. Bu nedenle ayıların popülasyonu artıyor ve bu yüzden insanların alanlarına giriyorlar diye düşünmemek gerekiyor. Aksine biz onların alanlarına giriyoruz. Onların alanları çok daha büyüktü, çok daha iyi şartlarda yaşayabiliyorlardı, ormanı zenginleştiriyorlardı. Ama bizler onların yaşam alanlarını kısıtlamaya başladığımızda bize sayıları artmış gibi geliyor” ifadelerini kullandı.
“Uzun vadede ormanlar orman vasfından çıkabilir”
Ayıların kolay yiyeceğe erişmeye alıştıklarını ve bu nedenle insanların daha çok var olduğu yerlere yaklaştıklarını söyleyen Cihan, bunun sonuçlarının ağır olabileceğine dikkat çekti. Cihan, “Alanlarını terk ediyorlar, iç bölgelerde, ormanın sık olduğu alanlarda yiyeceklerini takip etmiyor, kolay yiyeceğe alışıyorlar. İnsanlara daha fazla yaklaşmaya, kendi bölgelerini terk etmeye başlıyorlar. Bu çok ciddi bir problem. Ormanda yediği meyvelerin tohumlarını dağıtarak kendi yiyeceği meyveleri üretiyorlardı. İnsanoğlunun yemeğini yiyerek bu tohum dağıtma işlemi gerçekleşmeyecek. Yavaş yavaş ormanda o zenginliğin azaldığını görmeye başlayacağız. Bir zaman geldiğinde belki bu davranışlar devam ederse ormanın dahi orman vasfından çıkabileceğini söyleyebiliriz. Çok abartı gelebilir ama bu uzun vadede düşünebileceğimiz şeylerden bir tanesidir” dedi.
"Acil önlem alınması gerekiyor"
Ayıların kolay yiyecek erişimine alışmaması için alınabilecek önlemleri sıralayan Cihan, “Ayılara karşı korumalı çöp konteynırı olması gerekiyor. Milli parklarda kullanılan çöp kutularının genelde ağzı açık ve hayvan kolaya zaten alışmış oluyor. Ayılara karşı üretilmiş çöp konteynırları bulunuyor. Ayı popülasyonun bulunduğu bölgelerde bu tarz çöp konteynırları bulunması gerekiyor. İnsanların ayı popülasyonu olan bölgede, piknik yaptığı bölgede bu konteynırların bulunması gerekiyor ve insanların eğitilmesi gerekiyor. Bu eğitim çalışmalarının bir an önce başlaması gerekiyor. Yetkili kişilerce milli parklar gibi bölgelerde eğitim broşürleri oluşturulup, vatandaşlara uyarılarda bulunulması gerekiyor. Ayı popülasyonu olan bölgelerde bulunmamaları gerektiğini, yiyeceklerini nasıl saklamaları gerektiğini öğretmeleri gerekiyor. Bu tarz bilgilendirmelerin yapılması çok önemli. İnsanlar eğitilmeden bu sorunlar devam edecektir” şeklinde konuştu.