TÜİK ile Sıfır Atık Vakfı'ndan iş birliği

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Sıfır Atık Vakfı arasında, sıfır atık alanındaki çalışmaların veriye dayalı olarak yürütülmesi amacıyla iş birliği protokolü imzalandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Sıfır Atık Vakfı arasında, sıfır atık alanındaki çalışmaların veriye dayalı olarak yürütülmesi amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. Sıfır Atık Vakfı’nda düzenlenen törende protokole, TÜİK Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya ile Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş imza attı. Protokol kapsamında; Türkiye’de sıfır atık alanındaki verilerin güvenilir şekilde toplanması, analiz edilmesi ve kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılması hedefleniyor. Ayrıca Sıfır Atık Vakfı tarafından kurulacak "Sıfır Atık Veri Merkezi" çalışmalarına TÜİK uzmanlarının teknik destek vereceği belirtildi. Taraflar; akademik araştırmalar, eğitim faaliyetleri, ortak projeler, veri paylaşımı ve ulusal-uluslararası etkinliklerde iş birliği yapacak. Protokol çerçevesinde yürütülecek çalışmalarda gizlilik, kişisel verilerin korunması ve bilimsel etik ilkelerine bağlı kalınacağı vurgulandı. İmzalanan protokolün 3 yıl süreyle geçerli olacağı, tarafların mutabakatıyla bu sürenin uzatılabileceği kaydedildi.

 

"Bu iş birliği protokolü, sürdürülebilir bir gelecek yolculuğumuzda kritik bir dönüm noktasıdır"

Törende konuşan Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş, " Bugün sizleri Sıfır Atık Vakfı Genel Merkezimizde ağırlamaktan, ülkemiz adına son derece önemli bir adımı birlikte atmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Türkiye İstatistik Kurumu ile Sıfır Atık Vakfı arasında imzalanan bu iş birliği protokolü, sürdürülebilir bir gelecek yolculuğumuzda kritik bir dönüm noktasıdır. Bilindiği üzere, 2017 yılında Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öncülüğünde başlamış ve 2019’da Birleşmiş Milletler çatısı altına taşınarak bugün dünyanın %93 ülkesinde karşılığı olan Sıfır Atık Hareketi, bugün yapmış olduğu "Uluslararası Sıfır Atık Veri Merkezi İş Birliği Protokolü" ile beraber çalışmalarımızı farklı bir noktaya taşımış bulunuyoruz. 2022 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla 30 Mart "Sıfır Atık Günü" olarak ilan edildi. Yine aynı genel kurul kararıyla, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine ve Birleşmiş Milletler üyesi ülkelere danışmanlık verecek, tavsiyeler oluşturacak bir kurulun tesis edilmesine karar verildi. Bu kurulun başkanlığına ise vakfımızın kurucusu Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi seçildi. Bugün Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu aldığı kararlarla, verdiği tavsiye niteliğindeki raporlarla sıfır atık alanında dünyaya ilham oluyor, dünyaya ışık oluyor. Biz de Sıfır Atık Vakfı olarak Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerle yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Uluslararası Sıfır Atık Veri Merkezimizi Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve bazı Birleşmiş Milletler organizasyonları da destekliyor." dedi.

 

" Çevreyi ve iklim değişikliğini biz siyaset üstü bir konu olarak görüyoruz"

Akademinin ve verilerinin öneminin altını çizen Başkan Ağırbaş, " Biz, Sıfır Atık Vakfı olarak akademinin ve verilerin önemine inanıyoruz. Bugün TÜİK Başkanımızla beraber imzaladığımız protokol neticesinde, Türkiye’nin 81 ilinde sıfır atık, çevre ve iklim değişikliği ile alakalı verileri düzenli olarak işleyeceğiz. Bu veriler ışığında çalışmalarımızı gözden geçireceğiz. Vatandaşlarımız da kurumlarımız da bu verileri düzenli olarak paylaşarak yeni stratejiler geliştirmenin yolunu arayacağız. Biz Sıfır Atık Vakfı olarak şuna inanıyoruz: 85 milyon vatandaşımızın her birinin fikri bizim için önemli. Vatandaşlarımızla tartışa tartışa, istişare ederek ortak akılda, ortak paydada buluşma niyetindeyiz. Çevreyi ve iklim değişikliğini biz siyaset üstü bir konu olarak görüyoruz. Bu konuyu siyaset üstü gördüğümüz için toplumun bütün paydaşlarıyla düzenli olarak buluşmalar gerçekleştiriyoruz. Vatandaşlarımızın isteklerini düzenli olarak dinliyor, istişare ediyoruz. Aldığımız görüşlerle çalışmalarımızı gözden geçiriyor, yeni yol haritaları ve stratejiler belirliyoruz. Amacımız, Türkiye’nin daha müreffeh bir geleceğe ulaşması ve çocuklarımızın daha yaşanabilir bir çevre ve iklimde hayatlarını sürdürmesidir. Bu doğrultuda var gücümüzle mücadele ediyoruz. Çevre ve iklim değişikliği konuları dünyanın gündeminde olan konulardır. Eğer bugünden itibaren bu konularla ilgili önlem almazsak yarın çok büyük felaketlere sebep olabiliriz. Dünya bir çöp krizine, iklim krizine doğru sürükleniyor. Biz de buna "dur" demek, farkındalık oluşturmak için dünyanın her yerinde çalışmaya gayret gösteriyoruz. Türkiye’de bakanlıklarımızla çalışmalarımız var. Suyun korunması ve verimliliği, gıda israfının azaltılması, sıfır atık, çevre ve iklim değişikliği ile ilgili çok sayıda projeyi sürdürüyoruz. Bugün inşallah yaptığımız bütün çalışmaların altyapısını oluşturacak verileri sağlayacak merkezimizin kuruluşunu buradan ilan etmek istiyorum. Ayrıca bu imzayı attığımız yerin de çok önemli bir anlamı var. Yine Birleşmiş Milletler Çevre Programı ile beraber kurmuş olduğumuz İstanbul Çevre Merkezi’nde bu imzayı atmış olduk. Bu imzanın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tekrardan TÜİK Başkanımıza ve TÜİK ailesine teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

 

"Çevre konusu şu anda siyaset üstü, hatta küresel siyaset üstü bir hal almış durumda"

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya ise, "Türkiye İstatistik Kurumu olarak, bugün genç vakfımızın yeni binasında bu anlamlı protokolü imzalamaktan şeref, onur ve mutluluk duyuyoruz. İklim değişikliği konusu şu anda dünyanın ana gündemi haline gelmiş durumda. Çünkü iklim değişikliği ve biyoçeşitlilikteki azalma, maalesef gündelik hayatta hepimizin karşısına çıkan sorunlar haline gelmiş durumda. Türkiye İstatistik Kurumu olarak biz, bu konuda uluslararası ilkeler çerçevesinde önemli çalışmalar yapıyoruz. Çevre Bakanlığımızla beraber belediyelerimizden, özel sektör kuruluşlarımızdan, hane halklarımızdan birtakım veriler topluyoruz ve ülkemiz adına bu verileri uluslararası kuruluşlara iletiyor, yayınlıyoruz. Çevre konusu şu anda siyaset üstü, hatta küresel siyaset üstü bir hal almış durumda. Dolayısıyla geniş çaplı bir kampanya ile bir seferberlik halinde tüm paydaşların aktif bir şekilde çalışmasını gerektiriyor. Sadece kamu kurumları olarak biz değil, sivil toplum örgütleri ve akademi de bu sürecin içerisinde beraberce çalışmak zorundayız. Dolayısıyla bu imzalamış olduğumuz protokol çok önemli bir rol ifade ediyor diye düşünüyorum. Sivil toplumun öncüsü olarak bu şekilde bir vakfın Sayın Hanımefendi tarafından kurulmuş olması, Sayın Beyefendi’nin bu konudaki liderliği, Çevre Bakanımızın bu konudaki sahiplenmesi bizleri gerçekten şevklendiriyor. Bu konuda çalışmanın ne kadar önemli olduğunu bizlere hatırlatıyor. Böyle bir vakıfla beraber kamu-sivil toplum iş birliğini hayata geçirecek olmamız, akademiyi de dahil ederek inşallah milletimize ve dünyaya faydalı işler ortaya koyacak olmanın heyecanı bizleri mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.