Tüm Genel Kurul üyelerimize ve konuklarımıza saygılarımı sunuyorum.

Başkanı olduğum Teksaslı Bursasporlular Derneği'ni temsilen bu konuşmayı yapma gereği hissettim.

Camiamızın bildiği üzere, bir önceki Genel Kurul ve Recep Günay yönetimi hakkında atmış olduğumuz bazı hukuki adımlar vardı.

Hatırlıycanız gibi, önceki genel kurul sürecinde iki aday da yeterli imzayı toplayamamış ama adaylıkları tüzüğümüze aykırı biçimde imzalar birleştirilerek kabul edilmişti. O süreçte defalarca kez uyardık. Kongre günü de ikazlarda bulunduk ama o gün kongre divanını yöneten Ayhan Barıçıcı ve ekibi de bildiğini okudu.

Sonradan videolarda gördük fısır fısır konuşulanları.

Sonuç ortada.
Bursaspor'u 3. Lig'e götüren sürecin önünü açtılar.
Eserleri ile gurur duysunlar.

Gerçek olmayan "Kulüp kayyuma kalacak" söylemi ile kulübü Recep Günay ve yönetimine teslim ettiler. 

Biz o gün, o itirazları kulübü mahkemelerle uğraştırmak için değil, bu şehir bu filmi daha önce de izlediği için yapmıştık. Söz konusu beyfendiler daha önce de zaman kazandıracağız deyip gelmişler ama koltuk tatlı gelmişti. Tüm şehir hatırlıyor o günleri... Çıkan haberler, yaşananlar da hafızalarda hala. 

Neyse...
Daha ilk saniye garipliklerle başladılar.
Salonda yokken seçildiler.
Ardından da, tarih tekerrür etti.
Yine aynı şeyi yapmaya kalktılar.
Kaynağınız yok, yetemezsiniz, şehirde kimse size beş kuruşunu teslim etmez dedik, bizi kimin adamı ilan edeceklerini şaşırdılar.
"Sözünüzü tutun, bırakın, gücü yetecek ekiplerin önü açılsın" diye açıklama yayınladık, yemediğimiz laf kalmadı.
Baktık olmuyor, tüzükteki hakkımızı kullanıp imzaları toplayalım da bir an önce kongreye gidilsin bari dedik, hain oluverdik!

İmzaları önceki yönetimlere açtıkları davalara engel olmak için topladığımızı da söylediler, Ali Ay için topladığımızı da söylediler... İmzalar sahte bile dediler. Halbuki imza verenlerin hepsi fotoğraflı, tespitli.

Çamur at, izi kalsın... 

İmza veren birçok arkadaşımız bugün burda, hepsi de babadan dededen Bursasporlu insanlar.
Yılın en sıcak günlerinde, güneşin alnında kulübün önü açılsın diye imzaya koştular.
Sorun bakalım neden imza vermişler. 

Divan Başkanımız, eski Divan Başkanımız Sayın Şankaya, eski birçok yöneticimiz, Bursaspor için cezaevinde yatmış adamlar vardı imza veren ama Bursasporlu değillermiş :)

Senelerdir Bursaspor denince aklına kombine almak, forma almak değil dava açmak gelen Sayın Günay bu kez kendi bir dava yedi, hepimiz düşman oluverdik.

"İnsanlar neden bize güvenmiyor" diye düşüneceklerine, kendilerini eleştiren herkese cephe aldılar.
Futbolcularımıza bile cephe aldılar.
Diyarbekir maçından sonra çocukları korumak, az ceza gelsin diye uğraşmak yerine onları kamuoyunun önüne atmayı daha uygun gördüler. 
Çocukları bu şanlı armadan soğuyacak duruma getirmişler.. 

Neymiş, amigolar arayıp oyunculara "Oynamayın" diyorlarmış. Hadi tribüne kininiz var anladık da, bu iddia doğrudan sahadaki çocuklara hakaret.
Akıl işi mi bu?

Daha önce de söyledim, yine söylüyorum; böyle bir şey yapan varsa, kim arayıp böyle bir şey demişse söylemek ve kanıtlamak zorundasınız.
Söz, bugün burada üyelikten atmak için ilk oyu ben vereceğim. Ama yok, aylar oldu cevap yok, kanıt yok. Whatsapp'tan biri öyle demiş... 
Hale bak... 

Sırf tepkileri dizginlemek için bilet fiyatlarında saçma sapan bedellere çıktılar. Sahadaki çocukların en çok ihtiyaç duyduğu zamanda, insanları stattan da uzaklaştırdılar. 
Helal olsun!

Yok kulüp kapanacakmış, yok Çokoprens, saçma sapan sosyal medya paylaşımları... 
Bir ton rezillik çıktı...
Bu kenti, bu kulübü sevmeyen ne kadar adam varsa sevinecekleri/gülecekleri bir haber okudular sayenizde.
Küme düşe düşe yaşamadığımız itibar kaybını bir demeç ile siz yaşattınız.
Vallahi helal olsun!

Sonra da "Neden kimse bize destek olmuyor?" diye soruyorsunuz.

Neyse, ben tüm üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.
İmzalar toplandı, yönetim gerekeni yapmayınca davamızı açtık, şikayetimiz takdir gördü ve dava kabul de edildi. Henüz sonuçlanmadan bu yönetim bıraktı. Süreci göreceğiz.

Ha şunu da söyliyim;
Biz bu kulüpten, bu taraftarın emeğinden çalan varsa onu koruyacak adamlar da asla değiliz.
Günay'ın önceki yönetimlere açtığı davalarda haklılık payı varsa, gelen yönetim sonuna kadar o davaların arkasında dursun. 
Biz böyle Bursasporluyuz.

Kaç kez yaptığımız açıklamalarda, çağrılarda öz eleştiri verdik.
Tribünün kötü gidişte payı var, eyvallah.
Basının kötü gidişte payı var, eyvallah.
Sanayici destek olmadı, eyvallah.
Herkesin payı var, eyvallah.
Kimin yok?
Yönetenlerin yok :) 

Kulüp menajerlerle oyuncu dolapları çeviren başkanlar/yöneticiler yüzünden değil de tribün çok küfür kullanıyor diye bu hale gelmiş... 
Buna da eyvallah... 

Her söze eyvallah. 
Kim gelecekse destekçi olacağız, tribün olarak geçmişteki hataları tekrarlamayacağız dedik ama görünen o ki etkili olmadı.
Yine bir yalnızlık içinde kongreye gidiyoruz.

Şimdi iki adayımız var.
Böylesi bir süreçte taşın altına elini koymak fedakarlık ister gerçekten.
Ben her iki adaya da başarılar diliyorum ve tek bir şey söylemek istiyorum;
Hata insana mahsustur, hata olur ama Bursaspor'a asla yanlış yapmayın.

Seçilen kim olursa, gemiyi limana sağ salim yanaştırabilirse bu şehir ona hakkını teslim eder.

Herkese de buradan, yeni gelecek yönetime şans tanımaya ve stadı eski günlerdeki gibi doldurarak oyuncularımıza sahip çıkmaya davet ediyorum.

Son sözüm de bu kentin mülki amirlerine, siyaset çevrelerine ve iş dünyasına... 
Bursaspor düştükçe Bursa'nın da itibar kaybettiğini, Bursa güç kaybettikçe de Bursaspor'un güçsüz duruma düştüğünü görmeniz için daha ne olması lazım?
Artık size düşen sorumluluğu üstlenin.
Bursaspor'u ayağa kaldırmaya kim hazırsa, kim gerçekten Bursalıların ve Bursasporluların yüzü artık gülsün istiyorsa, sonuna kadar destekçisi olacağız.

Saygılarımla..