DOLAR 39,9043 EURO 46,8742 STERLİN 54,7448 GRAM ALTIN 4.223,95 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.509
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101

HABERLER

Eğitim Bir-Sen, Milli Eğitim Akademisi için 7 politika önerisi sundu

Eğitim Bir-Sen, öğretmen yetiştirme ve atama politikalarında yeni bir dönemi başlatması öngörülen Milli Eğitim Akademisi’ni mercek altına alan raporunu yayımladı

Giriş: 10.09.2025 12:39 | Güncelleme:
Paylaş
Eğitim Bir-Sen, Milli Eğitim Akademisi için 7 politika önerisi sundu

 Türkiye genelinde yaklaşık 6 bin öğretmen ve okul yöneticisinin katılımıyla gerçekleştirilen saha araştırmasına dayanılarak Akademi müfredatına ilişkin somut tavsiyeler ve ayrıca 7 stratejik politika önerisi sunuldu.

Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu Eğitim Bir-Sen, bilimsel sendikacılık vizyonu doğrultusunda Eğitim Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (EBSAM) tarafından hazırlanan ‘Milli Eğitim Akademisi’nin Kurumsal Rolü: Öğretmenlik Mesleğinde Niteliksel Dönüşüm, Stratejik Sınırlar ve Yapısal Gerilimler Üzerine Bir Değerlendirme’ başlıklı kapsamlı raporunu kamuoyuna sundu.

125 sayfalık kapsamlı çalışmada, Türkiye’de öğretmen yetiştirme sisteminin yeniden yapılandırılmasında merkezi bir aktör olarak konumlandırılan Milli Eğitim Akademisi, kurumsal, pedagojik ve yönetsel açılardan çok yönlü analiz edildi. 21. yüzyıldaki toplumsal ve teknolojik dönüşümün, öğretmenlik mesleğini nasıl yeniden tanımladığına dikkati çeken rapor, Milli Eğitim Akademisi’nin bu süreçte üstlenebileceği kritik rolü detaylı biçimde ortaya koydu.

Raporda, Akademi’ye yönelik olumlu ve olumsuz yaklaşımlar özetlenirken, öğretmenlik mesleğine hazırlık eğitimi ve eğitim süresi gibi güncel tartışmalar da nesnel bir bakış açısıyla ele alındı.

Öğretmen yetiştirme, öğretmen niteliği, eğitim ve kamu yönetimi, eğitimde reform ile uluslararası uyum perspektifinde elde edilen bulgular ve yaklaşık 6 bin öğretmen ile yöneticiden oluşan araştırma sonuçları temel alınarak, Milli Eğitim Akademisi’nin işlevselliğini artırmaya ve Türkiye’nin öğretmen yetiştirme rejimini sürdürülebilir kalite esasına göre yeniden inşa etmeye yönelik 7 stratejik politika önerisi geliştirildi.

Milli Eğitim Akademisi için saha araştırması yapıldı

EBSAM tarafından Milli Eğitim Akademisi’nin kurumsal rolü çerçevesinde, öğretmen ve yönetici adaylarına yönelik müfredatta hangi konuların yer alması gerektiğini belirlemek amacıyla 1-6 Temmuz tarihleri arasında bir saha araştırması gerçekleştirildi.

Araştırmaya Türkiye’nin 81 ilinden 4 bin 384 öğretmen ile bin 533 okul yöneticisi katıldı. Yaklaşık 6 bin öğretmen ve okul yöneticisiyle yapılan saha araştırması sonuçları derinlemesine analiz edildi ve Akademi’nin müfredatına yönelik politika yapıcılara öneriler sunuldu.

Öncelik sınıf yönetimi

Saha araştırmasının sonuçlarına göre öğretmenler, adayların göreve başlamadan önce mutlaka öğrenmesi gereken ilk konunun sınıf yönetimi olduğunu vurguladı. Bunu sınıf içi disiplin, etkili iletişim, psikolojik dayanıklılık, stres yönetimi, problem çözme, motivasyon sürekliliği, dijital eğitim araçlarının kullanımı, yaratıcı düşünme, disiplin uygulamaları ve sendikal haklar izledi.

Öğretmenlerin önemle altını çizdiği diğer başlıklar arasında ise milli ve manevi değer bilinci, bölgesel farklılık ve kültürel uyum, okul idaresi, öğretmen-öğrenci-veli iletişimi, öğretmen dosyası kuralları, bireysel farklılıkların gözetilmesi, çok kültürlülük ve kapsayıcılık, tecrübe aktarımı atölyeleri, protokol kuralları ile ölçme-değerlendirme teknikleri yer aldı.

Okul yöneticileri, etkili iletişimi öne çıkardı

Araştırmaya katılan okul yöneticileri, yönetici adaylarının en çok ihtiyaç duyacağı alan olarak etkili iletişimi öne çıkardı. Bunun yanı sıra problem çözme, okul yönetimi, etik değerler, stres yönetimi, psikolojik dayanıklılık, okul iklimi, kurumsal liderlik, planlama, motivasyonun sürekliliği, bütçe ve veri yönetimi, mevzuat bilgisi, disiplin uygulamaları ve sendikal haklar da diğer öne çıkan başlıklar arasında gösterildi.

Yöneticiler ayrıca toplumsal vicdan, kriz yönetimi, adalet kültürü, zaman yönetimi, toplum ve paydaş ilişkileri, kişisel duruş ve temsil gibi konuları da ön plana çıkardı. Göreve başlandığında karşılaşılacak en büyük zorluk ise çatışma yönetimi olarak ifade edildi. Bunu okul çalışmalarını organize etme, öğretmenleri motive etme, velilerle iletişim, stres yönetimi, öğretmenlerin farklılıklarını dikkate alma ve rehberlik yetersizliği izledi.

Anket bulgularına göre, Akademi’ye ilişkin şu öneriler sıralandı:

"Müfredatın içerik yoğunluğu sınıf içi uygulamalarla desteklenmeli. Öğretmenlik mesleğine ilişkin etik, sosyolojik ve kültürel boyutlar göz ardı edilmemeli. Liyakat temelli bir sınav sistemi ile birlikte mentorluk uygulamalarının yapılandırılması zorunluluktur."

7 başlıkta politika önerileri

Raporda Milli Eğitim Akademisi’nin daha işlevsel, katılımcı ve sürdürülebilir bir kurumsal yapıya kavuşabilmesi için 7 stratejik politika önerisi sunuldu.

Test esaslı öğretmen seçiminden çok boyutlu değerlendirmeye geçiş

Raporda, test odaklı öğretmen seçiminin mesleğin derinliklerini göz ardı ettiği vurgulanarak akademi temelli, nesnel ve çok boyutlu bir değerlendirme modeline geçilmesi gerektiği belirtildi.

Buna göre, öğretmen adayları, yalnızca sınav puanlarıyla değil insani ve mesleki nitelikleriyle değerlendirilmeli. Empati, iletişim, pedagojik sezgi ve sınıf yönetimi gibi mesleğin temel yetkinlikleri de ölçülmeli. Milli Eğitim Akademisi’nin koordinasyonunda uygulamalı vaka çalışmaları ve ders simülasyonu gibi süreçlerle öğretmen adaylarının gerçek yetenekleri nesnel biçimde açığa çıkarılmalı. Böylece uzun vadede bu yaklaşımın mesleğe daha donanımlı, bilinçli ve öğrencilerine ilham verebilen öğretmenler kazandırarak eğitimde niteliğin artmasına katkı sağlayabileceği belirtildi.

Öğretmen yetiştirmede uygulama odaklı dönüşüm

Rapora göre, Milli Eğitim Akademisi, teori ile pratiği bütünleştirecek şekilde bir eğitim sunmalı. Deneyim temelli mentörlük, proje odaklı, mikro öğretim ve vaka analizlerine dayanan uygulama ağırlıklı şekilde kurgulanacak dersler, öğretmen adaylarının sınıf içi becerilerini geliştirmelerine imkan sağlamalı.

Öğretmenlerin sürekli mesleki gelişiminin stratejik ve bütüncül bir sürece dönüştürülmesi

Raporda, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişiminin stratejik ve bütüncül bir sürece Milli Eğitim Akademisi önderliğinde dönüştürülmesi önerisi de yer aldı.

Raporda, sürekli mesleki gelişimlerin eğitim fakülteleri ve hizmet içi eğitim programlarıyla desteklenerek kariyer, maaş ve ödüllendirme gibi teşviklerle güçlendirilmesinin önemine işaret edildi; ayrıca programların öğretmenlerin bireysel ihtiyaçlarına uygun biçimde çeşitlendirilmesi ve daha etkin düzenlenmesi önerildi.

Mesleki gelişimin angarya değil öğretmenlerin kariyerini güçlendiren ve eğitim sisteminin kalitesini artıran bir süreç haline getirilmesi gerektiği ifade edildi.

Eğitim yönetiminde akademi temelli yeni bir liyakat kültürü mimarisinin kurulması

Raporda, Milli Eğitim Akademisi’nin liyakat temelli bir yönetim kültürü inşasına odaklanarak Türk eğitim sisteminde değişim ve gelişim için sağlam bir zemin hazırlayabileceğine işaret edildi ve "Akademi, bu amaca yönelik şeffaflık, hesap verebilirlik ve objektiflik ilkeleriyle hareket etmeli, önerilen eğitim programları, değerlendirme sistemleri ve veri temelli çalışmalarla eğitim yöneticilerinin liyakat esaslı performansı ödüllendirilerek kurumsal dönüşüm sağlanmalıdır" değerlendirmesi yapıldı.

Akademi için esnek, dinamik ve uygulama temelli müfredat tasarımı

Raporda, Milli Eğitim Akademisi’nin müfredatının belirlenmesinde, "deneyim temelli öğrenme", "proje tabanlı eğitim ve mikro-öğretim", "vaka analizi ve saha deneyimi", "esnek, modüler ve farklılaştırılmış müfredat", "dijital okuryazarlık ve yenilikçi teknoloji kullanımı" olmak üzere 5 temel yaklaşım önerisi yer aldı.

Kurumsal uyum ve akademik özgürlük arasında akademi’nin yapı ve sistem dengesi

Eğitim-Bir-Sen’in raporunda, Akademi’nin başarısının, kurumsal yapısının sağlam temellere dayalı olarak geliştirilmesine ve sürekli iyileştirilmesine bağlı olduğu vurgulandı. Daha az hiyerarşik, daha fazla iş birlikçi ve bilimsel temelli karar süreçlerine öncelik veren bir yapı oluşturulması gerektiğinin altı çizilerek, "Mevcut yapının güçlü yönlerini koruyup, zayıf yönlerini gidererek hem bir Bakanlık birimi disiplinine sahip hem de üniversite benzeri özgür ve yenilikçi ortam sunan bir Akademi modeli mümkün gözükmektedir" ifadesine yer verildi.

Öğretmen adaylarının statüsünde mevzuat açığı

Raporda, 7528 sayılı Kanun çerçevesinde Akademi’de eğitime alınan öğretmen adaylarının hukuki statüsünün yasal düzenleme konusu edilmesi ve mevzuat boşluğunun giderilmesi önerisi yer aldı. Öğretmen adaylarının 657 sayılı Kanun bağlamında "aday memur" olarak değerlendirilmesi ve ücretlerin de buna göre belirlenmesi gerektiği belirtildi.


Yorumlar

×

Haber Arama