Günümüzdeki teknoloji çağı ve hayatın olağan hızı, her şeyi çok çabuk elde etmemize ve ondan aynı şekilde sıkılmamıza yol açıyor.

Yeni çıkan bir ayakkabıyı, en geç 3 gün içerisinde kargo ile teslim alabiliyoruz.

Popüler olan bir aktiviteyi hemen deneyip kısa süre içerisinde bir başkasına geçebiliyoruz.

İnternetteki 15 saniyelik videolara bile artık tahammül edemiyor hemen sıradakine kaydırıyoruz...

Hayatta emeğin, çabanın, sebat etmenin önemi artık yeteri kadar anlaşılamıyor.

Her şeyi olduğundan çok daha hızlı ve net elde ettiğimizi düşünüyoruz.

Eskiden tarımla uğraşanlar, tarlaya tohumları attığında eninde sonunda bir mahsül alacağını bilirdi.

Belki de uzunca bir zaman uğraşırlar ama tarlalarında hiçbir değişim göremezlerdi. Bir sabah kalktıklarında ise tohumların yeşerdiğini, yavaş yavaş toprağın yüzeyine çıktıklarını görürlerdi. İşte bu çaba ve deneyimin bir birleşimiydi.

Çocukların eğitimindeki süreç de buna benzemektedir. Günlük hayatta yaşanan ufak ilerlemeler aradan bir süre geçtiğinde kendini göstermeye başlar.

Bazen hiçbir değişimin olmadığını düşündüğümüz günlerde bile aslında bir gelişim vardır.

Sürece güvenmek ve çabalamak yapılabilecek en iyi yöntemdir. 

Nitekim kolay elde edilen hiçbir şeyin değeri hayatta yeteri kadar bilinmez. Güzel şeyler zaman alır...

Mücadelelerle, savaşlarla ve deneyimlerle elde edilen şeyler her ne olursa olsun çok daha özeldir.

Savaşları örnek vermişken, savaş meydanında muharebeler kazanılır ya da kaybedilir, önemli olan savaşın tamamından galip çıkmaktır. Erkenden zafer sarhoşu olmak da yanlıştır, felakete uğramış algısı yaratmak da...

Ülkemizde bu konuyu eğitim alanında sıkça görüyoruz. Her üç-beş senede bir eğitim politikamızı tamamen değiştiriyor, yenisine geçiyoruz. Bu durum eğitimde düzen ve devamlılığımızı etkiliyor, sil baştan bir başlangıç yapmamıza yol açıyor.

Herkesin ortak paydada buluştuğu ve sabredilen bir sistemin devamlılığını daha faydalı görüyorum. Sistemlerden çok bireylerin çabasının ve liderliğinin belirleyici olduğunu düşünüyorum.

Başarıya giden yolda kestirme bir yol yok! Sadece çok çalışmalı ve sürece güvenmeliyiz. Çünkü başlarken söylediğimiz gibi: bir yılda olmayan bir anda olur...