DOLAR 39,9043 EURO 46,8742 STERLİN 54,7448 GRAM ALTIN 4.223,95 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.509
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101

HABERLER

İletişim Başkanı Duran açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "İsrail’in 250’den fazla dezenformasyonunu ifşa ederken, küresel medyadaki ikiyüzlü yaklaşımları gözler önüne sererken ve dünyanın dört bir yanında programlar gerçekleştirirken bir vicdan hareketine öncülük ettiğimizi biliyoruz" dedi.

Giriş: 17.09.2025 13:33 | Güncelleme:
Paylaş
İletişim Başkanı Duran açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin Türkiye’nin insani destek kapasitesini değerlendirmek, sahada yaşanan zorluklara çözüm önerileri geliştirmek ve uluslararası toplumun dikkatini Gazze’deki insani krize çekmek amacıyla ’Gazze: İnsanlığın Turnusol Testi’ başlıklı panel düzenlendi. Gazze’de yaşanan insani kriz, uluslararası sistemin eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri konularının masaya yatırılacağı panelde, Türkiye’nin krizin başından itibaren Filistin halkına sağladığı güçlü siyasi ve insani destek, Gazze’ye yönelik uluslararası insani yardım mekanizmalarının işlevsizliği ve Gazze’ye yönelik insani çabaların önemi ele alındı. Panel kapsamında fuaye alanında Gazze’de süren savaş ve bu savaşın yol açtığı insani felaketi yansıtan Gazze fotoğraf sergisi ve İsrail güçlerinin Kudüs’te Mescid-i Aksa çevresinde gelişmeleri takip eden basın mensuplarına ait kırdığı ekipmanlar yer aldı.

"Dünyanın artık bir İsrail sorunu vardır"

Panelde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 64 binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü, 150 bin kişinin yaralanmasına neden olduğunu ve 2 milyona yakın insanı zorla yerinden ettiğini dile getirdi. Duran, İsrail’in bölge ülkelerine yönelik egemenlik ihlalleri, saldırılarıyla krizi genişletme ve derinleştirme maksadını açıkça ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Dünyanın artık bir İsrail sorunu vardır. Uluslararası hukukun üzerinde hoyratça tepinen, düzenden değil kaostan beslenen, bölgemizdeki kaosun, düzensizliğin, istikrarsızlığın bizatihi kaynağı haline dönüşen yıkıcı bir rejime dönüşmüştür İsrail" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası her toplantıda Gazze’yi merkeze almıştır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin ilk andan itibaren Filistin’in, Gazze’nin arkasında durduğunu kaydeden Duran, "Dün olduğu gibi bugün de Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanması, insani yardımların bir an önce ulaştırılması ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz, bağımsız bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi en önemli önceliklerimiz arasında yer almaktır. Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu başta olmak üzere uluslararası her toplantıda, ikili görüşmelerinde ve uluslararası telefon diplomasisinde Gazze’yi her daim merkeze almıştır. Geçtiğimiz pazartesi günü ‘İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’, Katar’ın çağrısı ve Türkiye’nin desteğiyle Doha’da toplanmıştır. Cumhurbaşkanımız burada da gerçekleştirdikleri hitaplarında ‘Diplomatik gayretlerimizi İsrail’e yaptırım uygulamalarının artması için yoğunlaştırmalıyız’ mesajını vermiştir" ifadelerine yer verdi.

"Türkiye’nin yardımları 40 milyon doları aştı"

Türkiye’nin bir yandan yoğun diplomasi faaliyetleri yürütürken, öte yandan insani yardımlar konusunda da üstün gayret sarf ettiğini sözlerine ekleyen Duran, "AFAD, Türk Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı gibi devlet kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız, sahadaki tüm engelleme ve zorluklara rağmen Filistinlilere çare olmak için seferber olmuş durumda. Yaklaşık 2 yıldır süren bu soykırımda Türkiye olarak Gazze’ye 100 bin tondan fazla insani yardım ulaştırdık. Türkiye’nin yardımları, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) verdiği desteklerle 40 milyon doları aştı. Burada üzülerek belirtmeliyim ki Gazze’ye yapılan yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının önünde hala ciddi engeller bulunuyor. İsrail insani yardım mekanizmalarını işlemez hale getirmek için barbarca tavrını sürdürüyor. Uluslararası toplumun tutarlı ve etkili bir insani yardım rejimi tesis etmesi artık ertelenemez bir sorumluluktur" açıklamasında bulundu.

"İsrail’in 250’den fazla dezenformasyonunu ifşa ederken bir vicdan hareketine öncülük ettiğimizi biliyoruz"

Duran, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak Filistin’in iletişim cephesindeki mücadelesini desteklemek için mücadeleye devam ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Dünyanın vicdanının İsrail’den daha büyük olduğunu biliyoruz, görüyoruz ve küresel vicdanda çoktan mahkum edilen İsrail vahşetini tarihe not düşüyoruz. Bu not, elbet yarın İsrail soykırımcılığının ispatlanmasında en büyük katkılardan biri olacaktır. İsrail soykırım suçundan asla kaçamayacaktır. İletişimin tüm araç ve yöntemleriyle, tüm platformlarda ve tüm içerik biçimleriyle Gazze’nin dünya gündeminde kalması için gayret sarf ediyoruz. Soykırımcı İsrail’in 250’den fazla dezenformasyonunu ifşa ederken, küresel medyadaki ikiyüzlü yaklaşımları gözler önüne sererken, dergilerimizde ‘Filistin özel sayısı’ çıkarırken, olağanüstü toplantılara ev sahipliği yaparken, sempozyumlar, sergiler, basın turları düzenlerken ve dünyanın dört bir yanında programlar gerçekleştirirken bir vicdan hareketine öncülük ettiğimizi biliyoruz."

Türk basın kuruluşlarının da bölgede Filistin konusunda başarılı bir sınav verdiğini kaydeden Duran, haber ekiplerinin sahada şiddete ve engellemelere en çok maruz kalan basın mensupları olmasına rağmen Filistin’in sesi olmaktan vazgeçmediğini ve birçok kez ekipmanlarının İsrail güçleri tarafından zarar gördüğünü aktardı. Duran, İletişim Başkanlığı olarak İsrail’in Gazze’de sistematik olarak katlettiği gazetecileri konu alan bir kitap çalışmasını da bitirdiklerini söyleyerek, kitapta İsrail’in tek amaçları bölgede yaşanan gerçekleri dünyaya duyurmak olan 300’e yakın basın emekçisini hakikatı susturmak için bilerek ve isteyerek katledilişinin anlatıldığını ifade etti.

"Batı merkezli kuruluşların coğrafyaya göre değişen kasıtlı yayıncılık anlayışına sahip olduğunu görüyoruz"

Türk medyasının Gazze’de yaşananlara ilişkin gösterdiği hassasiyeti dünya medyasının göstermediğinin altını çizen Duran, "Batı merkezli kuruluşların coğrafyaya göre değişen etik dışı, taraflı ve kasıtlı yayıncılık anlayışına sahip olduğunu görüyoruz. İsrail’in Gazze’ye attığı bombalara, konvansiyonel ve dijital medya sahasında yalanlar, bilgi karartması ve dezenformasyon kampanyaları eşlik ediyor. Böylece hâkim anlatıyı kontrol altında tutmaya çalışan İsrail, bu alanda asimetrik yöntemlere başvurmaktan da geri durmuyor. Öyle ki, bugün bir dijital algoritma tahakkümünden bahsedebiliriz. Medya araçlarını ve dijital ortamı büyük ölçüde kontrol altında tutan güç, izinsiz topladığı verileri analiz ederek bireyleri, kendi biçimlendirdiği içeriklere yönlendiriyor" şeklinde konuştu.

"Yapılan zulmün hesabının sorulması için yapılan bütün girişimleri destekleyeceğiz"

Duran, Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırıların her zaman karşısında duracaklarını belirterek, "Bu zulmü asla meşru görmeyecek, normalleşmesini kabul etmeyecek, yakın bir gelecekte hesabının sorulması için yapılan bütün girişimleri destekleyeceğiz. Dolayısıyla Türkiye olarak insanlığın turnusol testi olan Gazze konusundaki net tavrımızı ortaya koyuyoruz ve uluslararası toplumu Gazze’de yaşananlara dur demek için harekete geçmeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Program, Duran’ın açılış konuşmasının ardından panelle devam etti.

Yorumlar

×

Haber Arama