Kurulduğu günden beri insanlık suçları işleyip hiçbir yaptırım görmeyen, iki sene önce resmi bir savaş ilanıyla o günden beri 55 bin masum insanı katlederek Filistin’de katliamını sürdüren Amerika’nın şımarık çocuğu İsrail ve suspus olarak süreci izleyen Dünya Ülkelerinin yapmadığını 12 insan hakları savunucusu İtalya’dan gemiyle iki bin kilometrelik yolculuk sonunda Filistin’e yardım ulaştırmayı amaçlayarak 1 Haziran’da yola çıkmıştı.

Gemide Gazze halkının yıllardır ulaşamadığı temel insanı yardımlar taşıyordu. Evet İsrail Devleti tarafından ablukaya alınan Gazze’de temiz suya ulaşım bile imkansız durumda. İsrail yaptığı saldırılar dışında çevreden gelebilecek gıda ve sağlık yardımlarının yolunu kesmiş durumda. Orta Çağ’da sefere çıkan devletler fethedeceği kalelerde bu taktiği uygulayarak belli bir süre sonunda kale içindeki halkın hastalıktan veya açlıktan kırılmasıyla kaleyi fethederdi. Bu yapılanlar Orta Çağ’da çok normaldi ama Orta Çağ’da. Yarısını bitirmiş olduğumuz 2025 yılında uygulanan ve kimse tarafından bir yaptırım yapılmayan İsrail katliamını meşru görerek sertliğini her geçen gün arttırıyor.

Madleen Yardım Gemisine 9 Haziran günü Gazze şeridine 185 kilometre uzaklıktaki uluslararası sularda katil İsrail devleti tarafından el konulup Aşdod Limanına çekilerek yardımın götürülmesine engel olundu. Gemi içindeki aktivistler alıkonuldu ve sınır dışı edilmek için ülkede tutuluyor.

Gemide olan aktivistlerin çoğu insan haklarını üstün tuttuğunu iddia ederek övünen ancak konu İsrail olunca 7 Ekim 2023’ten beri sessiz sedasız kalan Avrupa ülkelerinin vatandaşlarıydı. Bu süreci de sadece kuru bir kınama açıklamasıyla geçireceklerini maalesef biliyoruz. Amerika’nın koruması altındaki İsrail yine hız kesmeden katliamına devam edecek.

Gemide bulunan 12 kişi Gazze’ye ulaşmayı başaramadı ancak gösterdikleri cesaret bütün insanlığa mesaj olmalı. Filistin’de yaşanan insanlık suçuna susmamalıyız. Bu susmamak sosyal medyada üzgünüz diye paylaşım yapmak değil, sessiz kalan bütün dünya ülkelerine tepkimizi koymalıyız. Önce şapkayı kendi önümüze koyup devletimiz sadece lafta mı Filistin’i destekliyor yoksa gerçekten Filistin’in yanında mıyız diye düşünmeliyiz.

Nehirden Denize Özgür Filistin..