Gülşen’in sanatçı olmaktan daha çok, ayrıştırıcı, kinci, aşağılayıcı söz ve tavırlarını kınadığını ifade eden Şanlı, "Madde ile maneviyatın, ruh ile cesedin, ilimle irfanın birleştiği, insanlığın hizmetine koşacak nesiller yetiştiren imam hatip liselerine hakaret eden sözde sanatçı Gülşen’i kınıyorum. İmam hatip neslini aşağılamaya çalışan bu zavallı sözde sanatçıyı özür dilemeye ve bir daha sahneye çıkmamaya davet ediyorum. Bir asırdır 'imam hatip mektebi-okulu-lisesi' adıyla eğitim sistemimizde yerini alan imam hatip okullarının temel misyonu, eğitim öğretimde bütüncül bir yaklaşımı esas alıp fizik-metafizik, madde-mânâ, dünya-ahiret dengesini ve ilişkisini gözeterek varlığa, hayata, bilime ve sanata tevhîdî bir anlayışla bakan, hayatın her alanında erdemleriyle var olan, tarihî ve kültürel mirasımızı özümsemiş, ailesine, çevresine, ülkesine ve bütün insanlığa faydalı olma idealine sahip, Kur'an-ı ve sünnet ekseninde bilgi ve hikmetin yolundan giderek medeniyetimizin ihyâ ve inşâ sürecinde sorumluluk alan öncü nesillerin yetiştirilmesi olmuştur. İmam hatipli sadece imam değildir. Mühendistir, doktordur, akademisyendir, esnaftır, tüccardır, ziraatçıdır, veterinerdir, öğretmendir, hukukçudur. Velhasıl İmam hatipli toplumun her katmanında ve her kademesinde vardır. O toplumun kendisi ve özetidir" dedi.
İmam hatip liseleri, güven, sadakat, sevgi, sabır, samimiyet ve ihlas olduğunu belirten Şanlı, "İmam Hatipliler, kula kulluğu değil, Allah’a kulluğu esas alan misyonun temsilcileridir. İmam hatip liseleri, geçmişimizin övüncü, geleceğimizin aydınlığı, insanlığın kurtuluşudur. İmam hatip ruhu, 85 milyona yakın Türkiye vatandaşının, 2 milyara yakın dünya Müslümanının, sekiz milyara yakın dünya insanın aydınlığı için bir manifestodur. İmam hatipli olmak, sadece cami ve seccadeden ibaret değil, hayatın her alanında yer alan ve insanlığa huzur sunan misyonun adıdır. İmam Hatip ruhu tüm insanların ve ve insanlığın kurtuluşudur. İmam hatip liseleri, devletimizin kontrolünde, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde nesil yetiştiren güzide okullardır. Türkiye vatandaşının dini inanış ve anlayışlarını göz ardı etmeksizin bid'at ve hurafelerden arındırılmış, sahih bir din öğretimi, devletin denetim ve himâyesinde gerçekleştirilmektedir" diye konuştu.
Yorumlar