DOLAR 37,7431 EURO 41,0612 STERLİN 49,0606 GRAM ALTIN 3.665,19 BIST 100 9.044,64 BITCOIN $84.103
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101

HABERLER

Semih Saygıner: "Bilardoya başlayalı 45 yılı geçti, hala deli gibi çalışıyorum"

Dünya Bilardo Şampiyonu Milli Bilardocu Semih Saygıner, "Zannediliyor ki bizim genetik yazılımımızda var bu, hiç çalışmamışız, Allah vergisi bir yetenek var, alıyoruz ıstakayı elimize, ittirmiyoruz bile. Bilardoya başlayalı 45 yılı geçti, hala deli gibi çalışıyorum" dedi.

Giriş: 21.03.2025 10:35 | Güncelleme:
Paylaş
Semih Saygıner: "Bilardoya başlayalı 45 yılı geçti, hala deli gibi çalışıyorum"

Profesyonel Bilardo Şampiyonası’nda Lütfi Çenet’i mağlup ederek dünya şampiyonu olan Semih Saygıner, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. İlk olarak PBA finalinde iki Türk bilardocunun karşılaşmasının bir ilk olduğuna ve turnuvaya dair konuşan Saygıner, "Sezon başından itibaren biz 8 büyük turnuva oynadık. 128 kişilik turnuvalar bunlar ve öncesinde PBA dream tur eleme grupları var. Yani binlerce oyuncunun katıldığı bir organizasyon aslında bu. 8 turnuva sonucunda ilk 32’ye kalan kişi bu Dünya Şampiyonası’nı oynamaya hak kazanıyor. Biz de Türkiye’den gelen oyuncular olarak Murat Naci Çoklu, Murat Haşhaş, Lütfi Çenet ve ben kalabildik bu 32’ye. Lütfi aşağıdan başka bir line’dan, ben ise başka bir line’dan geldim. Grupta da çok iyi bir performans sergiledi. Heyecanlı bir turnuvaydı ikimiz için de. İkimiz de kazanırsak iki Türk final oynayacaktı. O da maç kaybetmedi, ben de maç kaybetmedim, finalde buluştuk. Böyle bir ilk yaşadık. Herhangi bir resmi turnuvada iki Türk sporcunun final oynadığı daha önce var mı bilmiyorum. Ben çok mutlu oldum. Bilardosever, sporsever biri olarak, ülkesini seven biri olarak seyrediyorsunuz ve diyorsunuz ki, ‘Türk kazanacak kupayı’. Bu çok konforlu bir duygu. Ama oynayan biri olarak kazanmak, çaba sarfetmek çok doğal bir şey. Kazanan taraf oldum. Tabii çok mutlu oldum ama Lütfi de müthiş performans sergiledi" şeklinde konuştu.

"Türkiye’nin bilardoda başarılı olması beni çok mutlu ediyor"

Türkiye’deki bilardo oyuncularının gelişimine dair değerlendirme yapan ve birkaç jenerasyona öncülük ettiği için mutluluk duyduğunu belirten milli bilardocu, "Gelişmenin sonu yok. Bugün gençlerde Burak Haşhaş, Seymen Özbaş, Denizcan Akkoca gibi arkadaşlarımız Avrupa şampiyonlukları kazandı. Yani bir jenerasyon var. Ondan öncesinde de Tayfun Taşdemir, Murat Naci Çoklu, Adnan Yüksel, Yılmaz Özcan gibi kupa kazanmış oyuncuların olduğu bir jenerasyon var. Dolayısıyla birkaç jenerasyona dokunmuşluğum ve aynı zamanda öncülük etmişliğim var. ‘Şuradan vur’ anlamında bir hocalıktan bahsetmiyorum. Yüreklendirmek, onların da yapabileceğini göstermek de önemli bir şeydir bence. Bunu da doğru yaptığımı düşünüyorum. Türkiye’nin bu alanda bu kadar başarılı olması beni çok mutlu ediyor. İlerisinin daha da parlak olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Şampiyonlukla üçüncülük aslında çok yakın"

Berkay Karakurt ve Ufuk Kapusız’dan oluşan milli takımın 3 Bant Bilardo Milli Takımlar Dünya Şampiyonası’nda bronz madalya kazanmasını da değerlendiren Saygıner, "Başarı denilince illa birinci olmak gerektiğini düşünüyoruz. Sporda yenmekle yenilmek arkadaş, dip dibe duruyorlar. Dolayısıyla üçüncülük de bence çok önemli bir başarı. Tabii ki gönül istiyor ki şampiyon olalım. Ama şampiyonlukla üçüncülük aslında o kadar yakın ki birtakım küçük detaylarla bunu kaybedebiliyorsunuz. Biz zannediyoruz ki yarı finalde Türkiye yenilince sanki futbolda 15-0 yenilmiş gibi algılıyoruz, utanmamız gereken bir durummuş gibi. Ucu ucuna giden bir şeyden bahsediyoruz. O yüzden ben Berkay Karakurt’u da Ufuk Kapusız’ı da tebrik ediyorum. Çok güzel bir turnuva oynadılar bence" diye konuştu.

"Bilardoya başlayalı 45 yılı geçti, hala deli gibi çalışıyorum"

Bilardoda kendisini geliştirmek isteyen sporcuların mutlaka çok çalışması gerektiğini de vurgulayan 60 yaşındaki milli bilardocu, "Şu mantalitenin insanlarda oturması lazım; bizler çok özel insanlar değiliz, bizler çalışkanız. En övündüğüm özelliğim; ben çalışkanım. Hangi konuda kendimi geliştirmem gerekiyorsa taşın altına elimi koyarım, çalışırım. Başarısızlıklarımla yüzleşirim. Hatta yakın çevremde arkadaşlarım varsa onların başarısız oldukları, hatalı oldukları şeyleri de olması gerektiği dille anlatırım. Dolayısıyla yol alırım. Bir bilardocu, ‘Nasıl başarılı olabilirim, nasıl Semih Saygıner gibi olabilirim?’ diyorsa bunun bir tane yolu var; çok çalışacaksın. Zannediliyor ki bizim genetik yazılımımızda var bu. Hiç çalışmamışız, Allah vergisi bir yetenek var, alıyoruz ıstakayı elimize, ittirmiyoruz bile. Öyle bir şey değil bu. Çok çalışıyoruz. Bilardoya başlayalı 45 yılı geçti, hala deli gibi çalışıyorum. İnsan gelişmekten, çalışmaktan, kendini ve hayatını ileri götürmekten, yaşam enerjisi kazanmaktan nasıl vazgeçebilir? Yaşam enerjisi ancak gelişirsen olur. Eğer bir yaşam enerjinizin oluşmasını istiyorsanız ve bunu yaptığınız işe, spora yansıtmak istiyorsanız önce bu felsefeyle hareket etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Yorumlar

×

Haber Arama