Sahadaki başarının temeli kuşkusuz her anlamda sergilenen istikrardan geçiyor skor kimseyi ne havaya sokmalı, ne de gaza getirmeli bu maçtan ve diğer oynayacağımız maçlarımızdan alınacak her galibiyet iyi bir başlangıç olarak değerlendirilmeli, öteside düşünülmemeli…

Takımdaki her oyuncunun maçta olumlu etkisinden söz edilmeli….

Takım oyununun Türkiye Ligleri standartlarının aksine son derece istikrarlı bir şekilde devam ettiği ve bunun birçok oynanan lig genelinde kıskançlığa neden olduğunu gözler önüne sermek galibiyet ve farklı skorlarla sahadan ayrılmak takımımız içinde hem güven oyu oluyor , hem de büyük moral…

Ama futbolda en tehlikeli şey havaya girmektir… Geçtiğimiz yıllardaki seri galibiyetlerle başlayan süreçte girilen hava sezon sonunu getirmemişti. Bunu unutmadan galibiyete sevinmek ama sadece bir süre daha havaya girmemek önemli.

Çok değil daha geçtiğimiz hafta sorulmaya ve sorgulanmaya başlayan saha içindeki futbol keyif ve umut verdi mi, yoksa galibiyet yeterli mi?... Soruları hala kırılgan ve gözler önünde olmaya ve gol yememe serisine devam eden bir takım için bana göre hâlâ büyük sıkıntı . Bazı maçlar vardır... İleriye ya da geçmişe dönük bir konu düşünülmeden yalnızca kazanmanın önemli olduğu maçlardır. Öyle ya da böyle, futbolun kuralları içinde kazanmak şarttır şampiyonluk hedefi varsa...Takımımız da geceye öyle bir iştahla başladı. İlk yarıda yakaladıkları pozisyonlar, oyuna ve topa hakimiyetleri taraftarını mutlu etti .Ancak bu kez koşan, attıkça atmak isteyen, hız kesmeyen, istekli bir takım vardı sahada. Bu nedenle bu skor aldatıcı değil! Kabus gibi geçen sezonlardan sonra , Bursaspor’umuz bu sezon oynadığı maçlarda takımın tamamı hiçbir şeyden etkilenmeden oynamaya özen gösteriyor. Hata yapma korkusu yok… Deniyor deniyor deniyor… Bu da önemli bir özellik. Takımımızın yalnızca bu maç özelinde attığı üç gol ile gündeme geleceğini düşünmek haksızlık olur. Sezon başından beri takımın mücadele arzusuna ve takım oyununa dikkatli bakmakta fayda var…Ülke futbolu olarak günü yaşarken dünü unutup yarını hiç düşünmeme gibi bir hastalık söz konusu takımımız maçı golleriyle kurtardı belki ama futbol seviyesi çok eleştirildi. Aynı şekilde bu mevcut lig maçları da kalite olarak pek insanı oyuna bağlayacak özellikte olmaya bilir ama bu süreç Bursaspor’umuzun gücüne güç katmasından ve yoluna çıkabilecek sadece bir engelden öteye geçmeyeceğinin bir kez daha ve bu kez ulusal bir spor ekranından sergilendiği muhteşem bir geceye daha tanıklık ettik .Maçın tamamında ve özellikle son bölümünde sadece keyifle ekranları başında taraflı tarafsız bu büyük tribün görsel şölene tanıklık etmelerini sağlaya bilmek açıkçası Milli arada ekranları başında her futbol severi memnun etmeye yettiği de ortadaydı. Tribünlerde verilen anlamlı mesaj taraftarımızın öldürülen ve katledilen 297 isimlerinin yer aldığı pankartları tribünde açarak kadın cinayetlerine tepki göstermesi ve buna futbolcularımızın da yapımında katkı sunması yazımın başında belirttiğim istikrarın saha içi haricinde saha dışındaki birlikteliğinde hangi boyutta olduğunun anlatılması adına çok kıymetlidi. Sergilenen futbol kahır ve kasvet sezonlarından sonra tribünlerdeki mutluluk ve tezahürat sesleri, haklı başarının ne kadar da saygı gördüğünün de göstergesiydi. Üst üste gelen başarılar çok şey anlatıyor…Transfer dönemi çok hareketli oluyor, ama sonunda maç başladığında konuşulan, üzerinde yoğunlaşılan futbol oluyor… Aslında işin keyfli tarafı bu. Ama futbol ne yazık ki sadece 90 dakika, dedikodusu – konuşulması – tartışılması neredeyse bir ömür… Hem taraftarı hemde oynanan futbolla adından bu sezon sıklıkla bahsedilecek olması bundan sonrası içinde armamızın büyüklüğü ve prestijini her anlamada yükseltmeye devam edeceğinin habercisi idi.

Düşüncemde ısrarcıyım... Takımımız ofansif açıdan iyi yolda... Sahada alternatifli, hırsı, hızı, tekniği yüksek bir yapılanma var ve sezon boyunca da bundan bahsetmeye devam edilecek

Son Sözü Yokki Bu Aşkın Bize...