Birer birer gidiyorlar..
Birer birer çıkıyorlar hayatımızdan..
"Hoşçakal" diyemeden..
Önce tatlılarımızı,
sonra tuzlularımızı GAYB'a yolculadık..
Bakakaldık arkalarından öküzün trene baktığı gibi..
Birşey gelmedi elimizden, ge-le-me-di.
"Getirtmeyenler utansın."
........
AŞURE tatlısını herkes bilir..
Yeni kuşak, yani "Z kuşağı" diye isimlendirilen kuşak; "Aşure nedir uşak?" sorusunu sorabilir..
Onları bilgilendirme adına yazayım;
-Aşure tatlısı, tıpkı kuru fasulye gibi, bir zamanların "fukara yemeği" idi..
Kazanlar dolusu yapılır, konu komşu ile paylaşılırdı..
Bugün öyle mi?
Öyle değil tabiki GECE..
Hatta GECE YARISI..
Sözünü ettiğim bu tatlıyı bugünün ekonomik şartlarında "kazan dolusu" yapmak mümkün değil..
Yapan varsa, çıkarsa.. Onlara "Banka mı soydun oğlum?" sorusu sorulur..
Dün, kazanlarla yapılan bu tatlı, bugün evdeki en küçük tencere ile yapılabiliyor..
Yapamayan var mı?
Çok.
YAPMA'nın kıyısından geçemeyen var mı?
"Var oğlu var."
Z kuşağını aydınlattıktan sonra, "zifiri karanlıkta" kalan aşure tatlısının içine konan ürünleri sıralayayım..
-Buğday,
-Nohut,
-Fasulye,
-Kuru incir,
-Kuru üzüm,
-Kuru kayısı,
-Fındık,
-Ceviz,
-Fıstık,
-Şeker,
-Ve tarçın.
Şimdi de fiyatlarına bakalım..
Buğday: Urup ALTIN,
Nohut: Urup ALTIN.
Fasulye: Urup ALTIN.
İncir; Urup'un üstü ALTIN.
Kayısı: Urup'un üstü ALTIN.
Şeker, fındık, ceviz, fıstık: Urup'un çoook üstü ALTIN.
Geriye Allah'ın suyu kalıyor..
Onun ederi de: Urup'un altı ALTIN.
Vatandaş olarak ÇEYREK eder durumdan, URUP etmez durumlara düştük.. Daha doğrusu dü-şü-rül-dük.
Ne diyeyim; "Bizi bu duruma düşürenler AŞURE durumuna düşsün.
.........
Anlamayanlara, anlamamazlıktan gelenlere "ANLAYANLAR" ne anladıklarını anlatsın da, "anlamamanın" ne menem şey olduğu bilinsin ve asla unutulmasın.!!!