Ons'çulara sesleniyorum;
-Boyunuz değil,
-Posunuz değil,
-Endamınız değil,
-Oranız-buranız değil,
-Hüsnüaliniz değil..
-Cemaliniz degil,
-Vicdanlarınız "çeyrek" eder mi, etmez mi" diye bakın;
"Gerçeği görürsünüz."
........
İki DUA'dan fazla bilmem..
Karar verdim, tez elden Türkçe DUA Kurslarına katılacağım.. Öğrendiğim DUA'ların üzerini camus kaymağı ile benzeyip, herkesi keriz kendilerini gözüaçık(!) sayan vicdanlarını yitirmiş altın onsçularına yollayacağım..
"Yazıp duruyorsun Canbolat, ne değişiyor?" diyorlar..
-Değişecek,
-Değişmeli.
Vicdanlarını henüz yitirmemiş yetkililer, kendilerine düşen yetki ve sorumluluklarını yerine getirene kadar; "Bıkmadan, usanmadan yazacağım."
"Kazanacaksak şimdi kazanacagiz.. Gün bugün, zaman bu zamandır" diyen ons kralları(!) ALTIN'a hergün "okkalı zammı" koyuveriyor..
Adamlar(!) kurnaz,
Adamlar(!) tilki,
Adamlar(!) sırtlan,
Adamlar(!) yırtık,
Adamlar(!) sıyrık,
Adamlar(!) cin,
Adamlar(!) şeytan.
Bakıyorlar, kimseden SES yok..
Bakıyorlar, "Ne yapıyorsunuz?" diyen yok..
Bakıyorlar, hesap soran yok..
Bakıyorlar, gören yok..
Bakıyorlar, herkes "üç maymunu" oynuyor..
Bakıyorlar, meydan boş..
Hal ve ahval böyle olunca, zamanı kollayan efendiler(!) "Kürdil-i hicaz tadı veren" zammı basıyor..
Hemde öyle üç beş kere değil, bin üçyüz beş kere..
"Bunlara DUR diyecek maliyeciler nerede?" sorularının TAVAN yaptığı ortamları, kendi yöntemlerince "ortam kargaşasına" döndüren vicdanlarını yitirmiş onscular, şu manalı türküyü koro halinde seslendiriyor;
"Biz bize yeteriz.. Bize kimse karışamaz.. İstediğimiz zammı, istediğimiz gün, istediğimiz oranda yaparız.."
-Yaptılar mı?
-Yaptılar.
-Zammın ölçüsünü iyiden iyiye kaçırdılar mı?
-Kaçırdılar.
-Durdular mı?
-Durmadılar.
-Duracaklar mı?
-Durmayacaklar.
-Pişmiş kelle gibi sırıttılar mı?
-Sırıttılar.
-Sırıtmaya devam ediyorlar mı?
-Ediyorlar.
-Onlara kimse karıştı mı?
-Karışmadı.
-Karışabildi mi?
-Karışamadı.
-Bu devran böyle mi devam edecek?
-Edemez, et-me-me-li.
.......
Zebani, benim peşime düşmüş, "Ha babam de anam" arayıp duruyor..
Eyyyyyyyyyy Zebani, peşine düşeceğin onbinlerce "yüzleri cıncık ile sıyrılmış" ONS'çu varken, neden onlar değil de ben?
........
Ben, Zebani'yi "bir sandık balık yumurtası" ile safıma çekmiştim.. Yoksa onlar, Baş Zebani'yi "Altı sandık balık yumurtası" göndererek mi kandırdı?
Bilemedim, araştıracağım.!!!