"Kendine yeten anlayışı ahlak ve adap sayan, edep bilen bir ülkeydik."
Bugün böyle mi?
Değil.
Bugün maalesef istenen, beklenen ve arzu edilen noktalarda "noksanlıklarla doluyuz."
Ne oldu bize, neden böyleyiz?
Paylaşımcı ruh örneğini yedi düvele öğretenler olarak, her konuda niçin hinleştik, cinleştik, tilkileştik?
Telemeden yağ çıkartabilecek kadar "ahlaksız" davranır olduk..
Bazı giyim mağazalarından sadece bir örnek verdiğimde meselenin hangi boyutlara dönüştüğünü anlayacaksınız..
Adamlar (!) parasızlıktan, moralsiz, bitik, yılgın ve yıkık olan vatandaşa, Sülün Osman'ın bile aklına gelmeyecek TUZAK kuruyor..
Nasıl mı?
"4 alırsan, 5'incisi bedava (!) taktiği ile."
Neyi 4 tane alacaksın da, 5'incisi sana bedava (!) verilecek?
"Takım elbiseyi.."
Tanesi kaça?
10 bin 999,99 törkiş lira..
Yani da ne veriyorlar?
Papyon, kravat, gömlek, kol düğmesi ve çorap..
Tamamen aldatmaya yönelik, "10 binde kal" kafası..
Dört takım elbiseye 50 bin lira vereceksin, sana beşincisini bedava (!) verecekler..
Vatandaş, böbreğini satsa 50 bin lira etmez be kardeşim..
İnsanda birazcık "utanma kırıntısı" olur be kardeşim..
Yazık yahu,
insaf yahu,
edep yahu,
hayâ yahu..
Toplum olarak, bu kokuşmuş kafalarla da uğraş veriyoruz..
"Vatandaşı, yolunacak KAZ olarak gören bu hayasızlarla kim ne zaman, hangi yaptırım gücü ile mücadele edecek?" sorusunu, tam da bu noktada, her zamankinden daha "yüksek volimle" seslendirmeyi, sesime SES verecek efendileri (!)yaz uykusundan uyandırmayı GÖREV sayıyorum..
Biline ki; Bunu yapmayıp, üç maymun gibi davranmaya devam edersek, bizden bir OT olmaz, o-la-maz.. 5. takım elbisenin parası, vatandaşa verdiğiniz takım elbisenin içinde zaten bre Allah'tan korkmazlar..
Yani bedava değil, yani hediye degil, yani beleş değil..
Bedava ve beleş olanı söyleyeyim;
"Bu hayasız, bu onursuz, bu arsız, bu haksız, bu hadsiz ve hırsız tavrı gösterlerin KOF BEYİNLERİ."
.......
Örnekleri çoğaltmak mümkün..
Yeterki hassas davranın.
Yeterki uyanık olun.
Yeterki neye bakacağınızı bilin.
Yeterki KÜL yutan değil, KÜL yutturan noktasında durun.
Ve.. Yeterki denetleyenlerin, denetime ihtiyaç duyacak pozisyona düştükleri görün, bilin ve onları İFŞA edin.
"Ahlaklı duruş" budur.
Bu duruştan "bi haber değil, bin haber" olup, başka işlerle iştigal ederek, göbeklerini büyüten yetkili zatlara(!) İNCE'den değil, KALIN'dan hissem olsun.!