Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İmperial Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Adnan Çalık, 30 yıl önce birçok kanser için tedavi şansının oldukça sınırlıyken, bugün pek çok tipte sağ kalım oranının 1,5 ila 2 kat arttığını söyledi.
Son 30 yılda kanser tedavilerinde başarı oranının ciddi bir şekilde artığını kaydeden Çalık, "Son 30 yılda (1995 - 2025) kanser tedavilerinde başarı oranı ciddi şekilde arttı. Bu artışı ölçmek için genelde 5 yıllık sağ kalım oranları kullanılır. Dünya genelinde ve Türkiye’deki verilerde genel sağ kalım oranı artışı; 1990’larda tüm kanserlerde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 50. Günümüzde (2020’ler) tüm kanserlerde yüzde 68-70. Tedavi başarısında yaklaşık yüzde 18-20’lik mutlak artış var. Erken tanı yöntemleri (mamografi, kolonoskopi, düşük doz BT ile akciğer taraması), cerrahi tekniklerde ilerleme (laparoskopik ve robotik cerrahi), radyoterapi optimizasyonu (IMRT, stereotaktik RT), Kemoterapi protokollerinin iyileştirilmesi, hedefe yönelik tedaviler (ör. HER2 pozitif meme kanseri için trastuzumab) İmmünoterapiler (checkpoint inhibitörleri, CAR-T hücre tedavileri) ve kişiselleştirilmiş onkoloji (genetik ve moleküler biyobelirteçlere dayalı) kanserlerde tedavi sürecini pozitif etkiliyor" dedi.
Yaklaşık 30 yıl öncesine göre kanser vakalarında sağ kalım oranının 1,5-2 kat arttığına dikkat çeken Çalık, "30 yıl önce birçok kanser için tedavi şansı oldukça sınırlıyken, bugün pek çok tipte sağ kalım oranı 1,5 ila 2 kat arttı. Özellikle meme, prostat, hematolojik kanserlerde dramatik ilerleme var; akciğer ve pankreas gibi kanserlerde ise artış daha sınırlı ama son 10 yılda immünoterapi ile hızlı bir yükseliş var. Bu çok önemli bir nokta. ’Kanser’ kelimesi hâlâ toplumda ölümle eş anlamlı algılanıyor ama bu algı günümüzde tıbbi gerçeklikle tamamen örtüşmüyor. Kanser, her zaman ölüm değil. Son 30 yılda tedavi başarısı dramatik biçimde arttı. Meme, prostat, tiroit, cilt kanserleri gibi birçok türde 5 yıllık sağ kalım yüzde 85-95’e ulaştı. Çocukluk çağı lösemilerinde başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde. Erken evrede yakalanan birçok kanserde tamamen iyileşme mümkün" diye konuştu.
Bazı kanser türlerinde iyileşme oranları gripten bile daha yüksek hale geldi
Bazı türlerde iyileşme oranları gripten bile daha yüksek hale geldiğini belirten Çalık, kanser kelimesinin eskisi gibi ‘son’ anlamına gelmediğini belirterek "Eskiden ölümcül olan birçok kanser, bugün uzun süreli kontrol altına alınabiliyor. Erken teşhis, başarı oranını katlıyor. Tarama programlarına katılım hayat kurtarıyor. Meme, kolon, rahim ağzı kanserlerinde bu çok belirgin. Tedavi yöntemleri çok gelişti. İmmünoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve minimal invaziv cerrahiyle yan etkiler azaldı, yaşam kalitesi arttı. Kanser kelimesi eskisi gibi ‘son’ anlamına gelmiyor. Bazı türlerde iyileşme oranları gripten bile daha yüksek hale geldi (ör. erken tiroit kanseri) Yaşam beklentisi uzadı, umut çok daha güçlü. Günümüzde bazı ileri evre hastalarda bile 5-10 yıl yaşam olasılığı mümkün, bu bir devrim" şeklinde konuştu.
Yorumlar