Bursaspor tarihinin en kötü zamanlarını yaşadığı dönemde altın çağını da yaşamaya başladı. Şehir, taraftar, futbolcular kenetlendi ve şampiyonluk şarkıları söylemeye başladı. Bulunduğu lig bakımından tarihinin en kötü ama son 10 yılda yaşadıkları bakımından altın çağ olarak adlandırabileceğimiz bir sezon yaşıyor. Konu tabii ki sportif başarı ve yanında finansal başarı. Finansal anlamında yaşadığı zor günleri atlatmaya başlayan Bursaspor’da son 5 sezondur öğrendiğimiz “Transfer tahtası” konusu tarihe karışmak üzere. Sahada futbolcular ellerinden geleni yapıyor, yönetim işin maddi, manevi boyutlarıyla uğraş içerisinde. Zor günleri geride bırakıp artık temiz bir safa açarak 3 senede Süper Lig hayaliyle yola koyulan yönetim en büyük desteği aldığı taraftardan en ufak beraberlikte de en büyük kösteği görüyor.
Bu kadar acımasız olmayın…
Bu yönetim, teknik ekip, futbolcular bu kadar sert eleştirileri haketmiyor. Evet eleştiri olacak ki herkes ona göre hareket etsin, kendisini sorgulasın ancak dozunu ayarlamak en önemlisi. Biz maalesef ki dozunu ayarlayamıyoruz. Hele ki sosyal medyada bir gurup var dün beyaz yazdığını bugün yeşil olarak görüp yoluna devam ediyor. Bu guruba bir de cevap yetiştirmeye çalışan başka bir gurup var. Her zaman söyleniyor ya “2010’da sosyal medya olsaydı şampiyon olamazdık” diye ben bunu bir tık daha ileriye götüreyim bırakın şampiyonluğu, kümeye bile düşerdik.
Kötü yönetimlerin verdiği zararı bir de biz tetikliyoruz. Sene başından beri gazeteciliğin gerektirdiği hiçbir şeyi yapmadık, yapmayacağız. Duyduğumuz transferleri, olumlu veya olumsuz durumları sırf Bursaspor zarar görmesin diye yazmadık ve sene sonuna kadar da yazmayacağız. Ancak Pablo Martin Batalla ve ekibi, saha da mücadele eden futbolcu gurubu ve onları bir araya getirenler bu kadar ağır eleştiriyi haketmiyor. 10 puan farkla bir liderlik söz konusu. Eleştiri yapıcı olacak ki fark 15, 20 olacak ve sezon tamamlanacak. Daha sonra kavgamızı hep birlikte verelim.
KÜTAHYA YENİDEN BAŞLANGIÇ
Kütahya deplasmanı her şey için yeniden bir başlangıç olacak. Alınacak bir galibiyet bu haftayı unutturacak ve bana göre fişi çekecek ancak zor deplasman. Her ne olursa, olsun Kütahya bu ligde ki rakiplerimizden birisi ve Play-Off için saldıracaklar. Arada ki puan farkını korumak veya kapatmak için risk alacaklar. Düzce keza öyle sen puan kaybet diye çok uğraş verecek ancak Bursaspor ligin ilk 8 haftalık zorlu fikstürünü bırakacak. Sonrası ilk yarıda ki gibi kolay olmayacak. Düştü denilen takımların nasıl bir futbol ortaya koyduğunu biliyoruz. Konu Bursaspor olunca iki kat fazla efor sarf eden şehir, ilçe, semt takımlarıyla oynuyoruz. Silifke’nin 1 puan alıp belki de Play-Off bile oynayamayacak olması gibi. O puana şampiyonluk kutlaması yapmaları gibi…
Bursa şehri değerinin, değerlerinin farkına varsa aslında biz bunları konuşmayacağız. En büyük başarısı Bursaspor’dan 3 değil, 1 gol yemek olan kalecilere katlanmazdık. Düşünsene CV’de bakacak seneye transfer etmek isteyen takımlar “Bursaspor’dan 1 gol yedim” yazacak kadar olanların sevincine, tribünlere küfretmesini izliyoruz.
Saygıyla gelen, edeple ağırlanır. Kütahya’da nasıl bir atmosfer olur bilmem ama Bursaspor alacağı 3 puan ile ligi bitirir…
Yorumlar