DOLAR 39,9043 EURO 46,8742 STERLİN 54,7448 GRAM ALTIN 4.223,95 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.509
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 101
Mehmet Yılmaz

Mehmet Yılmaz

Tüm Yazıları

Bal-Göç’ün Seçimi!

Giriş: 28.12.2025 13:02 | Güncelleme:
Paylaş

Bal-Göç’ün Seçimi!

Bir organizasyonu ayakta tutan şey güvendir. Güven, bir binada taşları bir arada tutan harç gibi, insanları birbirine ağlayan yapıştırıcıdır.

Bir STK da insanların gerçekten “biz” diyebilmesi, aidiyet, ortak amaç ve güvenle mümkündür. Bu bağlar zedelendiğinde geriye sadece tabelası olan, ruhunu yitirmişbir yapı kalır.

Bugün, Bal-Göç’te tartışılan mesele tam da budur.

Evet, karalamalarla bir seçim kazanılabilir. Peki güven kazanılabilir mi?

Üye listeleri, iletişim bilgileri ve her türlü imkân orantısız olarak elinizde…

Bütün bunlara rağmen iftiralarlasandıktan çıkabilirsiniz belki ama insanların kalbine nasıl gireceksiniz?

Çünkü bir camiayı bir arada tutan şey korku değil güvendir, inanmışlıktır. Aidiyet, baskıyla değil adaletle oluşur.

Montaj fotoğraflar, fısıltı gazeteleri, kiralık kalemler…

Bunlar oy devşirebilir ama aidiyet inşa etmez.

Asıl sorulması gereken sorular şunlardır:
Neden kazanmak bu kadar önemli?
Neden koltuktan kalkmak bu kadar zor?
Neden rakip, fikirle değil itibarsızlaştırmayla durdurulmak isteniyor?

Bal-Göç’ün geçmişinde yazılı olmayan ama herkesin bildiği bir ölçü vardı.

Kurucu başkan dâhil, kimse iki dönemden fazla koltukta kalmadı.

Şimdi ise dört dönemdir aynı isim…

 Bu tablo bir “istikrar” mı, yoksa kurumsal yenilenmenin önüne çekilmiş bir set mi?

Bir koltuk, bir dernekten daha değerli hâle geldiyse;
Birlik söylemi dillendirilirken ayrıştırma yapılıyorsa, bir rakip, düşmanlaştırılıyorsa, bir kadın yönetici önce övülüp sonra gerekçesizce siliniyorsa ve eleştiri, cevap yerine saldırıyla bastırılıyorsa…
Burada sorun kişiler arası rekabet değil, yönetim ahlakıdır.

“Biz” duygusu;adalet bozulduğunda,verilen sözler tutulmadığında,iletişim tek yönlü hâle geldiğinde,liyakat yerine sadakat ödüllendirildiğindesessizce çözülür.

Güven zedelendiğinde insanlar önce susar, sonra uzaklaşır.Önce gönül bağı kopar, sonra organizasyon zayıflar…

İftirayla, karalamayla, ötekileştirmeylekazanılan bir seçim, amaca hizmet etmez.
Eğer amaç Bal-Göç’ü büyütmekse;yol, bölerek değil birleştirerek yürünür.

Bu seçimi aynı anlayışın kazanması, Bal-Göç’e fayda sağlamaz.Aksine;

  • Güveni daha da aşındırır
  • Kırgınlıkları kalıcılaştırır
  • Derneği, kişilerin hırslarına rehin bırakır

Asıl kırılma tam da burada yaşanır:
Bal Göç, göçmenlerin ortak vicdanı olmaktan çıkar; bir kişinin gölgesine sıkışır.

Unutulmamalıdır ki:
Sandık her şeyi meşrulaştırmaz.
Meşruiyet, nasıl kazandığınızla ilgilidir.

Bal-Göç’ü ayakta tutacak şey, bir “kazanan” değil,kaybedeni bile incitmeyen bir ahlaktır.

Koltuğu değil kurumu önceleyen bir yaklaşımla, sözün arkasında durulduğunda kurum büyür. Sözün silaha dönüştüğü yerde sadece enkaz kalır.

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Bal-Göç’ün Seçimi!
BAL-GÖÇ Kongresi: Zor Sınav!
Bal Göç’te Kongre: Vicdan Sınavı!
Gölgeler Çağında Hakikati Aramak
Adife

Diğer Yazarlar

Basri Sarıışık
Elif Doğan Erkan
Fatih Akkuş
Mehmet Yapıcı
Mehmet Yılmaz
Mustafa Şayık
Nesrin Akkuş
Olsoy Karakaya
Ramazan Güçlü
Reyhan Soykan
Umut Can Aksu
×

Haber Arama