Her mesleğin bir tanımı vardır; ancak öğretmenlik öyle bir meslektir ki tanımı sözlükte değil, insanın duruşunda yazılıdır. Çünkü öğretmen, yalnızca ders anlatan biri değildir. O; davranışıyla, konuşmasıyla, edebiyle, vizyonuyla, öğrencinin ve toplumun önünde duran bir karakterdir.

Aslında iyi bir öğretmen, aynı zamanda şefkatli bir annedir; gerektiğinde yönlendiren bir rehber, destekleyen bir dost, yol gösteren bir ışık gibidir. Oturmasını, kalkmasını bilen; nezaketini ve terbiyesini her koşulda koruyan; öğrencisine yalnızca bilgi değil, kişilik ve duruş kazandıran insandır.

Bugünün dünyasında öğretmenlik, eskisinden çok daha fazla donanım istiyor. Çağı iyi anlayan, yenilikleri takip eden, kendini sürekli güncelleyen; teknolojiyi eğitimle birleştirebilen bir vizyona sahip olmak gerekiyor. Çünkü öğretmen, öğrencinin bugünü kadar yarınını da şekillendiriyor.

Kılığına, kıyafetine, saçına, makyajına dahi özen gösteren bir öğretmen; aslında görünüşüyle bile “düzeni, ciddiyeti ve saygıyı” öğretiyor. İletişimi kuvvetli, konuşmasını bilen ve dinlemeyi bilen öğretmen, sınıfın sadece öğreteni değil; yöneticisi, ruhu ve lideridir.

Bağlı bulunduğu kurumun kurallarına saygı duyan, eksik gördüğünde yapıcı bir dille öneri sunabilen; geleneklerini, geçmişini, tarihini bilen bir öğretmen… İşte asıl örnek olan budur. Çünkü öğretmenlik, bir ülkenin kültürünü ve değerlerini nesilden nesile taşıyan en güçlü köprüdür.

Bugün, eğitimini tam almış, sevgisi yüksek, şefkati bol, duruşu sağlam tüm öğretmenlere minnet borçluyuz. Onlar sayesinde çocuklarımız bilgiyle yoğruluyor, ahlakla büyüyor, hayata daha güvenle bakıyor.

Bu anlamlı günde; mesleğini hakkıyla yapan, öğrencisinin kalbine dokunan, iyi insan yetiştirmeyi hedefleyen tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Onlar iyi ki var… Onlar olduğu sürece umut da hep var olacak.