Bursaspor sezona bomba gibi girdi ve o şekilde de gidiyor...
Bütün rekorlar alt, üst edilerek yola çıkıldı ve durmadan o yönde ilerlemeye devam ediliyor.
Önce bu liglerin seyirci rekoru kırıldı hem de bir hafta arayla kendi rekorunu da egale ederek. Hemen ardından kombine satış rekoru kırıldı. Hasılat rekoru derken Bursaspor bir sezonda en fazla geliri elde ettiği sezonu yaşar oldu. İlklerin takımı hep Bursaspor oldu, olmaya da devam ediyor. Senelerdir hep söyledik "Bursaspor'un büyüklüğü bulunduğu lige göre ölçülmez" diye. Ne kadar doğru bir cümle olduğu belli oldu.
Önce herkes tarafından kabul gören bir başkan ve yönetimi. Sonrasında doğru hamleler. Her ne kadar insanlar karşı çıksa da çok doğru bir hamle ile Genel Müdürlük koltuğuna getirilen Hüseyin Yeşilkavak zamanla neden önemli olduğunu hissettirdi. Levent Kızıl'ın bile yayında çıkıp "Hüseyin'i aradım ona sordum" demesi, Özer Matlı'nın ona dönüp konuşması hepsi aslında doğru ismin o koltuğa oturduğunu gösterdi. Demem o ki önce ne istediğimizi,sonra doğru kişimi diye bakmak en önemlisi. Her ne olursa, olsun Bursaspor yoluna devam ediyor.
ZİRAAT TÜRKİYE KUPASINDA BİR REKOR
Bence bir rekor ama gözümden kaçırdığım vardır elbette. Gurup aşamalarında gün ve saat kıyaslandığında bu seyirci rakamının yarısına bile erişemeyen takımlar var. Hal böyle olurken bir rekorda oradan geldi. Bursaspor orada ki düzeni de alt, üst etti. Federasyonun yerinde olsam acilen bu stadyumun eksiklerini giderip buraya Milli Maç verir ve biletleride normal statüden satarım sponsorlara dağıtmadan. Arkama yaslanır bakarım Bursa ne kadar özlemiş Milli takımı diye.
BASKETBOL DOĞRU MU YÖNETİLİYOR?
Bursaspor Basketbol ise bu satırlara sığmayacak başarılar, gururlar yaşattı bu kente. Ancak yapılan bir hata var ortada. Bir çok taraftar ulaşıyor, ekran görüntüleri atıyor ve orada ki durum maalesef ki taraftarı haklı gösteriyor. En kötü gününde bu takımın yanında olan insanlara bence biraz daha akılcı davranılabilir. En ufak eleştiride sayfalardan hangi akıl engelliyor bilmiyorum ama engellenmesi çok yanlış. Taraftar bu şekilde hizaya getirilmez. Bu takım alt liglerde kapanacak dendiğinde Atatürk Spor Salonuna akın etti bu taraftar "Cesareti olan gelsin kapasın" diye. O dönem özellikle kötü giderken bırakın antrenmana, maça bile gelmeyen, deplasman nedir bilmeyen "BAZI" basın mensuplarına fazla yüz verir hale geldi Basketbol...
Bu takım babasının malı gibi her maç bilet dağıtmalar, forma hediye etmeler vs derken dikkatlerden kaçmıyor bu yaşananlar...
Yok öyle be kardeşim...
Siz basketbol şubeyi fazlalık görürken biz deplasmanında kırılan camını yapıştırıyorduk bantlarla "Akhisar"
Siz iç sahada maçına soğuk diye gelmezken bir avuç insan basın tribününde "Bu şube kapanmasın" diye uğraş veriyordu.
Aynı dönem bazıları da yazdıkları köşelerle 100/200.000 Euro ödetiyordu o da ayrı ama en azından bu takımı destekliyordu. Ne zaman Süper Lig'e çıkıldı o günleri çabuk unuttular. Her ne olursa olsun arma her daim kalıcı, kişiler gelip, geçici. Sezer Sezgin'in neler yaşadığını en canlı bilenlerdenim. O sebeple bu zamana kadar hiç eleştirmedim, eleştirilmesine de müsaade etmedim kendi adıma ama taraftar engellemek ve "BAZI"larına haddinden fazla değer vermenizin mantığı yok. Ben başkanın konudan haberi bile olduğunu düşünmüyorum ama acilen bu işlere çözüm bulunmalı...
Yorumlar