Türkiye'de tüm ligler genelinde süreklilik ve başarı gösterme arzusu içerisinde olan birçok futbol kulübünün çeşitli sorunlar yaşadığı bilinmektedir. Yaşanan bu sorunlar arasında;

- Yönetim sorunu
- Ekonomik sorunlar
- Yayın gelirleri dağılımındaki adaletsizlik
- Kulüplerin aşırı borçlanma sorunu
- Ticari gelirler ile maç günü gelirleri sorunu
- Transfer ve yabancı futbolcu sorunu
- Taraftar sorunu
- Kulüplerin üye sorunları
- Menajerlik uygulamalarından kaynaklanan sorunlar
- Altyapı sorunu
- Uluslararası alanda rakipleriyle mücadele edememe sorunu

Bu sorunlar, ülkemizdeki futbol kulüplerinin en önemli sorunları haline gelmiştir. Ayrıca tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi dönemindeki yaşanan altyapıların gelişimi ve oyuncu üretkenliği nedeniyle kulüplerin çeşitli sorunlar yaşadığı da görülmüş ve bu süreci en kayıpsız atlatılması için kulüpler kısmen çaba sarf etmiştir.

Avrupa ülkelerinde ise futbol kulüplerinin çoğunun söz konusu bu sorunları başarıyla aştıkları söylenebilir.

Türkiye'deki spor kulüplerinin sorunlarının çözümüne katkılar sağlaması açısından TFF yetkilileri ve kurullarının da derinlemesine bir araştırma yapmaları, Türk futbolu açısından sorunun sadece maddi olabileceğinden çıkarıp realist bir çok karar ile süreci şekillendirmesi önemlidir.

Devre Arası Değerlendirmesi

Devre arasına namağlup giren bir takım hakkında çok fazla kaleme alınacak bir durum olmadığı gerekçesiyle son iki hafta siz okuyucularımıza biraz ara vermek ve devre arasında kulübümüzün yapılabilir olası hem maddi kaynak hem de güncel transfer haberlerini paylaşmayı umut ederken yaşanan bir iki günlük artçı sarsıntı bir çok renktaşımızı olduğu kadar beni de üzmüş ve kulübümüzün alabileceği yanlış ve birlikteliğimizin artarak devam edebilmesi için daha fazla nasıl taraftarlarımızın özellikle karamsarlığa sürükleyecek adımların atılmaması adına yapılabilirlik açısından ne gerekir diye düşünmeye başlamışken alınan kararların birlikteliğimizi arttırarak devam edeceğini görmek armamıza olan bağlılığının daha da fazla arttığını görmek biz taraftarları daha da memnun etmeye yetti arttı.

Lige verilen arada tabii ki siz okuyucularımız için Süper Lig'deki ve mazisi başarılarla dolu bir iki kulübümüzün maçlarını yaşanan atmosferi "seyirci" olmaktan çıkıp taraftarlara dönüşen arma sevdalılarını ve maç heyecanlarını aktarmaya çalışmak istedim.

Göztepe

Öncelikle GÖZTEPE Nam-ı Diğer "Göz - Göz" Armasına sevdalısı abi ve kardeşlerimizle geçirdiğimiz keyifli zamanlar ile başlamak isterim.

Onların deyimiyle "MAHALLE" tam anlamıyla maç günleri kırmızı sarı renklerle bir bütün oluyor. Stadyum her maç özenle süsleniyor. Daha maça bir gün varken bile bunu hissettiriyor. Maç saatine günler öncesinden ne giyeceklerine kadar istişare edilen bir ortam var. Kolay değil verilen mücadele stadyumlarının yapılabileceği günü her maç deplasman havasında geçirmek gerçekten zor zamanlardan geçip birlikteliği arttırmak bunun için hala mücadele ediyor olmak onlara bazen keyif verdiği kadar bazen de gerekli etkinin altına bırakamadıkları yerel yönetimler ile tatlı sert atışmaları yine sadece arma ve taraftarları için oluyor. Herkes de kulüplerinin 100. yılını kutlanacağın heyecanı ve haklı gururu var. 2024 yılında daha henüz evlerinde mağlubiyet görmemiş kulüp taraftarı ile her maç bir bütün oluyor.

Stadyumları "Mahalle"nin tam kalbinde yer alması ulaşım açısından bir sorun yaratmadığı gibi bunu geleneksel hale getirmiş ilçe taraftarını hatta başka şehirlerde ikamet eden hafta sonlarını Göztepe maçı için sosyalleşme alanı gören çok sayıda taraftarları var. Misafir olarak gelen deplasman taraftarları istisnasız Hoşgeldiniz tezahüratlarıyla karşılanıp özellikle Anadolu taraftarları şehirde forma ve atkılarıyla rahat ve konforlu şekilde gezip ağırlanıyorlar. Yani bu semte dost gelen candan dost olarak gider diyorlar. Semt tam bir futbol aşığı. Kulübün diğer olan branşlarına da taraftar desteği hiç azalmıyor. Bir çok yapılması atılması gereken adımın taraftar olarak farkındalar ve olması içinde büyük çaba sarf ediyorlar. Eksik olarak sadece stadyum akustiğini net şekilde söyleye bilirim. Bunun içinde gerekli çalışmanın yapılması için önerileri de olmuş, stadyuma deplasman takım güzergahı semtin tam kalbinden geçmesi gelen takımın kesinlikle ve kesinlikle biz nereye geldik böyle dedirtecek türden. Velhasıl kelam orada yaşadığım keyifli dakikalar futbola bir taraftar gözüyle bakan herkesin kesinlikle ve kesinlikle görmesi yaşaması gereken bir 90 dakika. Bu keyifli anılar ile ayrılamama vesile olan her bir Göztepe taraftarına teşekkürlerimi sunuyorum. Semtin koymuş olduğu "Avrupa" hedefine inşallah ulaşmasını temenni ediyorum.

Bir sonraki yazım yine mazisi başarılar ile dolu olan Eskişehir "Es-Es" ile ilgili olacak.

Son Sözü Yokki Bu Aşkın Bize.