Zor Şartlarda Üç Puan

Biz yazmaktan usandık da yine de değinelim...

Sağlıklı bir mali yapıya sahip olunmadığı için sürdürülebilir bir başarıya da imza atılamayan 3.ve 2.Lig’de borçlar ve zararlar, gelirlerin üzerine çıkmış vaziyette. Ekonomik finansal ve yönetsel olarak iyi yönetilemeyen bu ligdeki takımlar sonuç itibariyle her geçen gün daha da derinleşen bir kriz sarmalına girmiş durumda gözüküyor Doğru bir mali yapılanma elde edemeyen kulüpler ne tesis nede zeminden kaynaklı sıkıntıları görmelerinin önüne yıkılmaz bir engel oluşturuyor. Alt liglerin rekabet gücünü düşürüp kulüpleri sportif başarısızlığa itiyor.

Modernleşen futbolda artık biliyoruz ki, mali yetersizlik günümüzde, sportif başarısızlığın temel nedenlerinden birisi. Finansal sorunlar kulüplerin kadro değerini küçültüyor, piyasa değerini düşürüyor, marka değerini geriletiyor. Bu anlamda finansal dengesini yitirmiş kulüplerin ya da liglerin sportif olarak bu rezil ve berbat zeminlerde başarılı olma şanslarını da doğrudan etkiliyor. Alt liglerin en temel sorunsallarından birisi olan saha ve zeminden kaynaklı sorunlar karşımıza her hafta çıkmaya devam edip duruyor. İşin daha da kötüsü bu problem Türk futbolunda yapısal bir soruna dönüşmüş durumda. Bu sorun çözümlemesi ise yapısal değişim ve dönüşümlere bağlı. Bu temel problem çözümlenmediği sürece Türk futbolunun içinde bulunduğu sorunlardan kurtulma şansı bulunmuyor.

İlk yarıda Bursaspor'umuz kontrollü ve daha fazla 2 bölgeden 3 bölgeye daha çabuk geçişlerle hücum yapmaya çalıştı ve ilk dakika itibariyle pozisyonlarda buldu. Rakibinde ilk dakika pozisyonundan sonra maça ortak olabilme ihtimali ne ilk yarı nede ikinci yarı itibariyle yoktu ta ki faul pozisyonundan atılan ve kaleyi bulan tek şutu haricinde ...!

Maça ortak olabilme şansı gerçekten yoktu. Mücadele ayrı mücadele edilen oyunda sertlik oranı da apayrı bir şey kalecimiz ilk yarıda geri atılan toplar haricinde kalesinde tek pozisyon görmedi topun peşinde koşmaktan yorulan rakip takımında sinirlerine hakim olamadıklarını hem tribünde hem de ekranlarının başındaki taraflı tarafsız herkes izledi bu saha zemin ve hava şartlarında oynanması beklenen en üst seviye futbolun hakkını vererek tek kelimeyle mükemmel futbolunu takımımız dosta düşmana gösterdiği düşüncesindeyim...

Karşılaşmanın ikinci yarısı başladığında gördük ki skorla paralel rakip takımın oyunu 65.Dakika’ya kadar biraz daha geride kabul ettiğinden ötürü takımımız ceza alanı içersin de fazla hareket alanı bulamadığı bir maç görünümü sergilemiş olsa da bence kötü olmayan zaman zaman daha güçlü olmasına rağmen takımımıza yapılan ikinci yarı kötü futbol eleştirilerine katılmadığımı buradan yazarak belirtmek istiyorum...

Karşılaşma zamanı içersin de oyuncu değişikliklerine değinirsek skor anlamında biraz daha rahatlamak isteyen takımımız defansı daha öne çıkartıp risk almaya başladığı zamanda ilhan Depe’nin sarı kart görmesi ve bu riskli oyunda 10 kişi kalma durumuna karşı oyundan alması 2. ve 3.Bölgedeki hızlı hücum anlayışımızı biraz sekteye uğrattı diyebilirim

Tüm maçı izleyen renktaşlarımıza şunu sormakta fayda var kalemize isabet edilen ve fileleri bulan şut dışında rakip takımın isabetli şutu var mı..? Öyle olduğunu düşünenler maçın tekrarını bir kez daha izleyebilirler...

Golü bularak evimizde galip döndük. Tamamlanan maçla ligde 4 üncü galibiyetin olmasına rağmen geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz iki puan sonrasında sadece kötü skor diyebileceğimiz bir galibiyet aldık ...

Kaybedilen bir maç mı var yada hedef doğrultusunda giden bir 3 puan şampiyonluk mücadelesine bu şart ve ortamlarda olması gerektiği gibi dolu dizgin devam eden takımımıza karşı gol yememe serimiz devam ederken kötü futbol ve kötü bir ikinci yarı söylemlerine katılmıyorum...