“Başımı sokacak bir evim olsun yeter” Türk insanının gayrimenkule yatırım yapma isteğinde olduğunu gösteren bir cümledir. Yıllarca eğlencesinden, boğazında ve kıyafetinden kesip biriktirdiği paralarla emekli ikramiyesi ile birleştirip aldıkları evin başarı öyküsüdür bu hikaye.
Mevcut ekonomi şartları, alım gücünün düşmesi ve fiyatların yükselmesi neticesinde ortadirek diye tabir edilen sınıfın miras ya da piyango çıkmaması durumunda başlarını sokacak bir ev almaları oldukça zor. Devletin evi olmayanlara verdiği ve vereceği desteğe vel bağlamış olan vstandaşlarımız, kredilerin düşeceği hayaliyle şu anda ev alma hayallerini başka bahara ertelemek zorunda kaldılar.
Peki küçük bir birikimi olan vatandaşımız ne yapıp elindeki bu birikimin erimesini engelleyebilir? Mevduata verilen yüksek faiz cazip gözükse de enflasyon karşısında para kaybedeceğini anlayan küçük yatırımcı için fırsat her zaman var.
Her zaman toprağa yatırım yapan kazanır mantığı ile ilan sitelerinde gezinen vatandaşlarımız yolu yurdu olmayan yerleri yatırım olarak görmekte ve yine sonu hüsran olan bir yola sürüklenmekte. Evet toprak yatırımı yapmak mantıklı, fakat her ne şartta olursa olsun bir emlakçı ile çalışılıp yatırım potansiyeli ve bulunduğu belediyenin büyüyeceği yerlere doğru olan arsa yatırımı ileride damlaya damlaya biriktirdikleri paraların göl olmasını sağlayabilir.
Bir diğer yatırım ise kendi yaşadığı bölgede bulamadıysa başka şehirlerde şehrin merkezinde yaşı hayli büyük olan binalardan daire sahibi olup küçük de olsa kira getirisi elde etmek, ilerleyen yıllarda kentsel dönüşümün de olabileceğini düşünüp bu tip mülkler satın almak paranın değerini kaybetmeden büyümesine yadımcı olabilir.
Dediğimiz gibi al, sat veya kirala. Ama konu yatırımsa mutlaka bir bilene danış, ileride çok fazla mağdur olma
Yorumlar