2024 Paris Olimpiyatları bitti ve uzun yıllar sonrası ilk defa “Altın Madalya” alamadan bu organizasyonu kapattık. Herkes bir suçlu bulma peşinde ama sebep-sonuç ilişkisini düşünen pek yok. İsmini çoğu halkımızın duymadığı ve büyük çoğunluğumuzun haritada yerini bulamayacağı “Saint Lucia” ülkesini bir kenara bırakıp, Fransa, Japonya ve Avusturalya’nın bu başarıyı nasıl yakaladığını incelersek, 2028 olmasa bile 2032 olimpiyatlarında belki de en üst sıralamada olan ülkelerden biri olabiliriz.

Aslında bu başarıyı yakalamak çok da zor değil. Önemli olan liyakat sahibi ve işinin ehli antrenörlerimizi göreve getirmeye başlayarak en büyük adımı atmış olabiliriz. Gençlik ve Spor İl – İlçe Müdürlüklerimiz aslında bu işin en temeline inecek tesis, “antrenör” kadrosu ve ulaşım-konaklama imkanlarına sahip.

Konuyu açmak gerekirse her ilimizde her spor ile ilgili atanmış antrenörlerimiz var. Bu antrenörlerimiz bulundukları il ve ilçelerde okullar ile işbirliği içerisinde çalışarak küçük yaştan itibaren spora hem yatkın hem de sporu seven çocuklarımıza ulaşabilir, Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde ya da işbirliği içerisinde olan yerel kulüplerle bu sporcuların yetişmesine yardımcı olabilir.

Tabi ki bunun yapılabilmesi isin yukarıda da belirttiğim gibi işinin ehli antrenörlere ihtiyaç var. Torpil yerine liyakat geçerse önümüzdeki büyük organizasyonlarda başarıdan başarıya koşabiliriz. Atamalar sırasında Voleybol ya da Basketbol Antrenör kadrosuna güreş geçmişi olan antrenörlerin atanmaması ile bu işe başlarsak, yakın bir gelecekte yeni Eda’lar, Neslihan’lar, İbrahim’ler ve Mehmet’ler yetiştirebiliriz.

Tabi ki de en önemli konu. Önümüzdeki günlerde yapılacak Federasyon seçimleri. Başarısız Federasyonların kaç tanesi bakalım görevlerine devam edecekler.

Kısa bir not: Voleybol Federasyonu bu işi nasıl yapıyor, diğer federasyonlar biraz buradan kopya çekerse inanın başarıyı yakın zamanda yakalarız.