*Seyirci etkisi; bir yardım ihtiyacı durumunda, çevrede bulunan insan sayısının artmasıyla birlikte bireylerin yardım etme olasılığının azalması olarak tanımlanır.
*Bu durumda, her bir kişi diğerlerinin müdahale edeceğini düşünerek sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalışır, bu da sonuç olarak hiç kimsenin yardım etmemesiyle sonuçlanabilir.
*Bu etki, sosyal psikolojide önemli bir olgu olarak incelenir ve insan davranışlarının çevresel etkilerini anlamak için önemlidir.
AK Parti seçimde nerede yanlış yaptık diye düşünüyor. Ben size somut bir hikaye anlatayım ve siz genele yayın…
Mudanya’da yaşıyorum. AK Parti bugüne kadar çıkardığı en iyi, en kabul gören adayıyla yarıştı. Ama şımarık AKP’liler yüzünden kazanma ihtimali sıfırdı.
Büyükşehir Belediyesi sahil şeridini Mudanya Belediyesine vermek istedi. Hayri Başkan mali ve personel yetersizliği mazeretiyle kabul etmedi. Hatırlarsınız. Bunun sadece mali ve personel işi olmadığını bölgeyi bilen, insanlara dokunan herkes çok iyi bilir. Güzelyalı sahilinde işletmeler var. Gayri sıhhi müessese ruhsatları yok. Alma şansları da yok. Kiraladıkları yerler ya depo ya da mesken. Mesela 20 m2 kadar yer kiralıyor, 200 m2 kadar da dışındaki sokağı veya yolu işgal ediyor. İşletmeciler de dükkanlar da ekseriyetle CHP’li. Portörleri de yok. Bu işletmelerde üretilen ürünleri çocuklarınıza ve direnci zayıf olanlara asla yedirmeyin. Şımarık AKP’li biri bu sahili organize ediyor. Siyasetle esnafın arasını buluyor. Adam AKP’li Mudanya encümeninin yanında Alinur Başkana öyle galiz küfrediyor ki, yan masada oturan iki aile kalkıp gidiyor. Adam dünyayı işgal etmiş, “ben (Alinur Başkan’ı ve belediye çalışanlarını kastederek) bunları doyurmasam; çayı 5 liradan satar 2 katı kazanırım.” diyor. Alinur Başkanın namusuna, şerefine, onuruna kefilim. Zekâtı küfredene fazla gelir, bünyesi kabul etmez.
Sahildeki esnafın yaptığı bu dağınıklık, işgal, imar kirliliği ve sundurmalar yüzünden tüm sakinler aşırı rahatsız ve öfkeli. Bunu CHP’li Belediye çözse; kim zarar görecek? Dükkân sahipleri. Dükkân sahipleri kim? Hayri Başkan iyi bir matematikçi. Ne de olsa Elektrikçi. Gökhan Bey’in giydirilmiş seçim arabaları sahilde bir işletmenin önüne park edildiği gün, seçimi kazanma ihtimali kalmadı dedim. Seçim sandıklarına bakın. Bu araçların o işletmenin önünde durması, Güzelyalı köyü içinden Mudanya limanı içine kadar 4 yıldan fazla ikamet edip sahili kullanan herkes tarafından görülerek değerlendirildi.
Sahilde dolgu alanları var. Bunlar siyasi nedenlerle kıyı koruma kanunu kapsamı dışında sayıldı. Bu dolgu alanları 14 spor dalı olan sualtı sporları, yelken, kürek gibi branşlar için belediyeler tarafından düzenlense, herkesin istifade edeceği yerler olsa, vatandaş hem yapılan sporları gözlemleyip ilgi duysa hem de ucuza hizmet alsa ne olur? HİZMET… Mesela dağ ilçeleri, Yenşehir, İnegöl halkına geziler tertip edilse, denize ulaşsalar, ceplerinden bir çay içseler, ulaşımı belediyeler karşılasa güzel olmaz mı? Bursa’da yaşayıp, denizi ve Uludağ’ı görmeyen o kadar çok insan var ki.
Belediyenin Güzelyalı sahilinde düzenleme çalışması var. Buradan uyarıyorum! Sel gelen, alt katları su basan bölgelere lütfen yüzey sularını toplayacak kolektörler koyun. Bu bölgelerde alt katlarda oturan yakınları olanlar; onları ya başka yerlere taşısın ya da CAN SİMİTSİZ uyumalarına engel olsun. Zira yapılan istinat duvarları ve üstüne yapılacak parapet duvarları baraj kapağı görevi yapacaktır. Sevgili yetkililer; lütfen konuya el atın. Bu işin sonunda her ölümün vebali üzerinizedir.
Rahmetli Şükrü Şenkaya; ihtilaflı tüm kongrelerde Divan Başkanı olurdu. Üyesi olduğu partide ona muhalif olanda da Divan Başkanı… Atış Poligonunda “abi niye böyle” dedim. O da “Senin aklın ermez evlat” dedi. Allah gani gani rahmet etsin. Bursa büyük köy. Siyasette, ticarette başarılı olmanın sırrı ise uzlaşmacı, kavgadan kaçan olmaktan geçer. Savaşarak Bursa’da bir yere ulaşana hiç ama hiç rastlamadım. Siyasetin tüm uçlarını temsil edenler mevzu konu Bursa olduğunda hemen bir araya gelebilirler.
Siyasete samimiyetle, millete canı pahasına hizmet eden kardeşten öte idealist arkadaşlarım var. İşte bunların emeklerine soğan doğrayan “ŞIMARIK AKP’liler”, aslında AKP’li değil. Yılan gibi çabucak deri değiştirebilen menfaatçiler. İnternetin yanında yaşamın içindeki TROLLER… AK Parti bunları tasfiye etmeden yeniden iktidar olamaz.
Sanmayın sadece AKP’de var bu halka parmak sallayan çakma Reyiz’ler. Polemiğe girmek için yazamıyorum benim de uzunca yıllar oy verdiğim liderinden çaycısına insanları iten, sorunları yok sayan, inkarcı ve hakaret etme kültürünü benimsemiş bir parti. Ana Muhalefetten tabelası olan tüm partilerde liderine benzemeye, yaranmaya çalışan mübarekler.
Kendisini düzeltemeyen, ülkeyi düzeltemez.
Sonumuz hayrola.
Yorumlar